ŞANS NEREDE?

Sorumluluk duygusu doğarken mi, sonradan mı kazanılıyor? Doğarken kazanılıyorsa tanrının bir bildiği vardır. Sonradan kazanılıyorsa nasıl oluyor? İstekli olmadığından alanın üzerinde mi kalıyor? Alınıp-satılabiliyor mu? Devredilebiliyor mu?



Tek istediğim üzerimdeki sorumluluk duygusundan hiç olmazsa bir kısmından kurtulmak. Nedir bu, alışkanlık mı? Kazara üzerimde mi kaldı. Oğlumu ilk kucağıma aldığımda bile ilk hissettiğim duygu, sorumluluk. Artık rahat ölemem, oğlumu kendi ayakları üzerinde durduğunu görmeden ölmemek gerek.


Babalık tamam, işle ilgili, evle ilgili sorumluluklar, onlar da tamam. Fakat bu yazı ile ilgili sorumluluk da neyin nesi? Abartma şu işi. Sen yazdın diye ne toplum ayağa kalkar ne de insanlar bir kelimeyi yanlış yazdın diye evinin önünde protesto gösterisi yapar. 

Sen bilgini görgünü bir yere not ediyorsun. İsteyen alsın okusun, ne yaparsa yapsın. Kasma bu kadar. Evet, şansla ilgili başından geçeni anlatacaksın. Şans şanstır, nerede olursa olsun. Seninki de bağırsaklarındaymış, ne yapacaksın.

Ben şans oyunlarına bir verme fırsatı olarak bakarım. Maddi olarak hayattaki iki şansı kaçırmışsın. Doğarken ve evlenirken. Başka nasıl gelebilir şans? Kanalları açık tutarsan. Almazsan bir şey nasıl çıkacak. Sonuçta sadece ve sadece bilet alana çıkar bu. Kesin olan bu.

Bir zamanlar herkes her şeyi vermekteydi. Piyango, loto, totonun yanısıra gazeteler, çekiliş düzenleyen kurumlar. Vatandaş da ne bulsa saldırıyor. Her gün gazete aldığım büfeden, gazetelerin verdiği küçük kazı kazan türü kuponlardan işyerinden iki kişiye araba çıktı. Müdür Muavini ve bir şoföre. Ama aynı yerden aldığım halde bana bir şey çıkmadı.

Esasen  bana gazete bayisinden de piyango bayisinden de okul çekilişlerinden de birşey çıkmadı. Bir iş arkadaşıma da çıkmamıştı ama onun işi kolaydı. Yıllar önce bir falcı hiç bir şey çıkmayacağını söylemiş. O da dinledi falcıyı, hiç bu tür şeylere para vermedi. Bir şey çıkmadan da göçtü gitti bu dünyadan. 

Bana da bir falcı dese de kurtulsam ama bana bir şey diyen çıkmadığı için devam ediyorum. Millete gazetelerden araba ev ve bir sürü şeyin verildiği günlerde, bir sabah otobüste bağırsaklarım bozuldu. Eşimi otobüste bırakarak ilk durakta indim ve aceleyle bulduğum bir tuvalete koştum. 

Tuvaletten çıktıktan sonra gördüğüm bir gazete bayisinden aldım gazetemi. Geç kalırsan iş yerinin oradaki bayide kalmıyordu gazete. Yanında verilen kuponu açınca bir de ne göreyim. Mühürlü bir küçük kağıt ve ütü yazıyor. Evet, ütü çıkmıştı.

Şimdi, her gün gazete aldığım bayiden başkalarına araba, televizyon çıkarken bana bir şey çıkmamıştı. Fakat bağırsaklarım bozulduğu için acilen indiğim duraktan aldığım gazeteden ütü çıkmıştı. 

Şansım bağırsaklarımın çalışmasına bağlıydı ve bekliyorum daha şiddetli bir bağırsak arızası ile devamında büyük bir ikramiye. 

Hiç yorum yok: