PARA İSTEME SANATI

Hep önemli insanların sözleri gündem yaratır. Belki de toplum onların ağzına baktığından belki de söyleyecekleri söz birçok insanı ilgilendirdiğinden. Nitekim diplomasi belki de bu insanların ağzına sahip olma mesleğidir.

-Bu sene de soykırım demedi!

-Vadedilmiş topraklar dedi!

-Kürt dedi Kürt!

Genelde bu sözler uçakta bir başka ülkeye giderken söylenir. Hala sırrını çözemedim bunun. Belki de söylenen sözün çıkaracağı fırtınanın, geziden dönene kadar geçmesi amacıyla giderken söyleniyor.

Günlük hayatta ise bu çok önemli sözlerin söylendiği kadar önemi yoktur vatandaş için. Sevdiğine evlenme teklif eden için kızın “evet” demesi mi önemlidir yoksa liderinin “Kürt Realitesi” demesi mi?

Bir çocuk için hele hiç önemli değildir, o çok önemli sözler. En önemli insan annesidir, babasıdır onun için. Onların ağzından çıkacak her sözü kaydeder beyni. Mardin Nutku (varsa eğer) zerre kadar ilgilendirmez onu.

Hal böyleyken hep büyük adamların sözleri yorumlanır irdelenir. Ardındaki anlam çözülmeye çalışılır. Fakat bir insan için çok önemli olsa da sıradan birinin sözü söylendiğiyle kalır. En fazla karşıdakinin içinde bir sıcaklık, duygularda hareketlenme yaratır, hepsi bu. Asla yorumlanmaz, irdelenmez.

Önemsiz insanların sözü sadece kavgada irdelenir. O da kavgada haklı çıkmak ya da dövmeye bahane yaratmak için.

-Sen böyle demek istedin, al sana.

Bilinçli bir çarpıtmadır, tarafsız bir irdeleme değildir. Benim bu sabah aklıma gelen bir arkadaşımın yıllar önce söylenmiş bir sözü. Bu söz zamanında irdelenmiş ancak bir yazıya konu edilmemiştir.

Babaya çekilmiş bir telgraf:

-Baba, soba borusu alacak paramız yok. Acele para gönder.

Normalde babasından para isteyen bir üniversite öğrencisi, “param bitti”, “para kalmadı”, “yarına kadar yüz lira yatırmam lazım”… gibi bir sürü bahanelerle para ister. Bu soba borusu nereden çıktı? Arkadaşa kalırsa durumun vahametini anlatmak için öyle çekmiş, bana kalırsa bilinçaltında bambaşka şeyler var. Evet, bu sözü irdeleyelim, ardındaki anlamı çözmeye çalışalım.

1-Arkadaşım “ekmek alacak paramız kalmadı” diye telgraf çekseydi babasında derin üzüntüye ve paniğe neden olurdu. Soba borusu alacak paramız yok demek bir yerde, ekmeğimiz aşımız var, okul ihtiyaçları da tamam, soba da var, odun kömür de var, bir de sobamızın borusu olsa keyfimiz tam olacak, panik yapmayın demek. 

2- Soba borusu yok ama sorunu da küçümsemeyin. Boru olmadan soba da aldığımız odun-kömür de bir işe yaramaz(gerçekte onların hiçbiri de yoktu ama konumuz telgraf metni). Sonuçta soğukta kaldık, para göndermekte de gecikmeyin, demek. 

3- Soba var, odun var ama borusu olmadığından yakamıyoruz. Hayattaki küçük detayların ne kadar önemli olduğunu yeni öğrendik bunu da gençliğimize verin, demek. 

4- Soba borusu öyle komşudan istenecek emanet alınabilecek bir şey değil. O nedenle mutlaka para göndermeniz gerek, demek. 

5- Odunu ve kömürü arkadaşlar aldı. Boru almaya paraları kalmadı. Boruyu mutlaka sizin gönderdiğiniz parayla benim almam gerek. Arkadaşlara mahcup olmayayım,demek. 

6- Geçen yıl aldığımız borulardan biri delik olunca aniden ortaya çıktı bu boru ihtiyacı. Yani paramızı hesaplı harcıyoruz. Her şeyi planlamaya, paramızı yetirmeye çalışıyoruz. Başka şeylere harcamıyoruz. Boru delik çıkmasa her şey yolundaydı. Merak edilecek bir şey yok,demek. 

Hiç yorum yok: