OBAMA BİZE DEVLET KURACAK!

Bu sene Ermenek’teki maden faciası nedeniyle Cumhuriyet Bayramını istediğimiz gibi kutlayamadık ancak sağ olsun Kobani’ye  giden peşmergeler sayesinde belki de Cumhuriyet tarihinin en uzun resmi geçidine tanık olduk.

“Kobani düştü düşüyor, IŞİD katliam yapacak” bahanesiyle ülkemiz yakılıp-yıkılırken yardıma gidecek peşmergeler Türkiye izin vermesine rağmen günler sonra Kobani’ye doğru yola çıkabildiler ve Kobani için tek kurşun atmadan ülkemiz insanının bir bölümünün gönlünü fethetmeyi başardılar.

Yine Kobani için ülkemiz yakıp-yıkılırken ve 40 insanımız ölürken Obama da Şanlıurfa halkından övgü almış. Peşmerge konvoyunu kent girişinde karşılayan kalabalık, sık sık 'Yaşasın Başkan Obama' anlamına gelen Kürtçe 'Biji Serok Obama', sloganları atmış.

Kısacası, Işid Kobani’ye saldırmış, peşmerge henüz tek kurşun atmadan övgü almış, Obama da bundan nasibini almış ancak yaklaşık 200 bin insana kucak açan Türkiye kötü olmuş. Bir şey anlayan varsa beri gelsin.

Peşmerge, tek kurşun atmadan resmi geçitle övgü almış olmasına karşın ben Obama’nın atılan sloganları hak ettiğini düşünüyorum. Zira ABD Işid’e karşı sadece Kürtleri korumak için harekete geçtiği ve diğer insanların ölümüne seyirci kaldığı için bu övgüyü hak etti bence.

ABD, yıllardır Kuzey Irak’taki Kürtleri korumak için yoğun çaba harcadı. Şimdi de Suriye’deki Kürtler için silah yardımı ve bombardıman yapıyor. Türkiye’deki ve İran’daki Kürtler için neler yaptığını da ileride öğreniriz umarım.

ABD’nin bütün bu çabaları, bölgede bir Kürt Devleti kurma amacını açıkça gösteriyor. Şanlıurfa’da Obama lehine atılan sloganlar da muhtemelen bunun için. Yani “Obama bize devlet kuracak, bizi koruyup kollayacak” beklentisinden.


Ben ise temkinliyim. Zira bizim nesil “bayram değil seyran değil eniştem beni niye öptü?” ve “sevişmeyeceğin eşeğin önüne ot atılmaz” sözleri ile büyüdü. ABD’nin Arap Baharı ile demokrasi götürdüğü ülkelerin halini görünce “Obama bize devlet kuracak” beklentisi ile slogan atanlara bu sözleri hatırlatayım dedim. 

KOBANİ KAZANDI BİZ KAYBETTİK!

Ben önce yaşananlardan ne anladığımı yazayım, diyeceğimi ondan sonra diyeyim. Efendim, dünyanın bir takım yerlerinden toplanmış, öldürmeyi meslek edinen, bunu da her şekilde yapan profesyonel insanlar, önce Suriye’ye bilinmeyen bir şekilde giriyorlar. Sonra bilinmeyen bir yoldan silahlar ediniyorlar ve savaşmaya başlıyorlar. Bir yandan da her iş(!) yapan firmalarda olduğu gibi yaptıkları işin güzelce reklamını yapan görsel videolar çekiyorlar. Bunları da onları protesto edenler aracılığıyla insanlara ulaştırıyorlar.

Sonra da nereye yönelseler, gittikleri her yönde insanlar ve ordular silahlarını bırakarak hemen kaçıyorlar. Tabi ki herkes her şeyini bırakıp kaçtığı için bu ölüm makineleri bu sayede istemedikleri kadar silah, mühimmat ve paraya kavuşuyorlar.

Herhalde dünyada savaşan hiçbir ordu ve terör örgütü IŞİD kadar kolay silaha ve paraya sahip olmamıştır.

Ve herhalde hiçbir ordu da Musul gibi bir şehri bu kadar kolay ele geçirmemiştir ve istediği her şeyi onlar kadar kolay elde etmemiştir. Örneğin bizim diplomatları ele geçirerek devletimizin elini kolunu bağlamayı bile başardılar.

Her şeyi bu kadar kolay elde edince onları zapt etmek de mümkün değil tabi ki. Hızlarını alamadıkları için de Suriye ve Irak’ta her yöne saldırmaya başladılar.

İşte tam bu aşamada mahallenin ağır ağabeyi ABD devreye giriyor ve onları bombalayarak durduruyor. Kuzey Irak’a yöneldiklerinde de Kobani’yi ele geçirmeye kalktıklarında da ABD onları durdurdu.

İnsan sormadan edemiyor tabi, madem IŞİD’i böyle durdurabiliyorsunuz, bunca insan ölmeden yerinden yurdundan edilmeden durdursanız daha iyi olmaz mı Sayın ABD?

Ve Kobani nedeniyle ülkemizde 40 insanımızı kaybetmeden, yüzlerce okul yanmadan, milyonlarca dolar zarara yol açmadan ve en önemlisi ayrışmadan, kardeşliğimizi yitirmeden önce.


Kısacası, Kobani kazandı ama biz kaybettik, neden kaybettiğimizi bile bilmeden!