KOBANİ KAZANDI BİZ KAYBETTİK!

Ben önce yaşananlardan ne anladığımı yazayım, diyeceğimi ondan sonra diyeyim. Efendim, dünyanın bir takım yerlerinden toplanmış, öldürmeyi meslek edinen, bunu da her şekilde yapan profesyonel insanlar, önce Suriye’ye bilinmeyen bir şekilde giriyorlar. Sonra bilinmeyen bir yoldan silahlar ediniyorlar ve savaşmaya başlıyorlar. Bir yandan da her iş(!) yapan firmalarda olduğu gibi yaptıkları işin güzelce reklamını yapan görsel videolar çekiyorlar. Bunları da onları protesto edenler aracılığıyla insanlara ulaştırıyorlar.

Sonra da nereye yönelseler, gittikleri her yönde insanlar ve ordular silahlarını bırakarak hemen kaçıyorlar. Tabi ki herkes her şeyini bırakıp kaçtığı için bu ölüm makineleri bu sayede istemedikleri kadar silah, mühimmat ve paraya kavuşuyorlar.

Herhalde dünyada savaşan hiçbir ordu ve terör örgütü IŞİD kadar kolay silaha ve paraya sahip olmamıştır.

Ve herhalde hiçbir ordu da Musul gibi bir şehri bu kadar kolay ele geçirmemiştir ve istediği her şeyi onlar kadar kolay elde etmemiştir. Örneğin bizim diplomatları ele geçirerek devletimizin elini kolunu bağlamayı bile başardılar.

Her şeyi bu kadar kolay elde edince onları zapt etmek de mümkün değil tabi ki. Hızlarını alamadıkları için de Suriye ve Irak’ta her yöne saldırmaya başladılar.

İşte tam bu aşamada mahallenin ağır ağabeyi ABD devreye giriyor ve onları bombalayarak durduruyor. Kuzey Irak’a yöneldiklerinde de Kobani’yi ele geçirmeye kalktıklarında da ABD onları durdurdu.

İnsan sormadan edemiyor tabi, madem IŞİD’i böyle durdurabiliyorsunuz, bunca insan ölmeden yerinden yurdundan edilmeden durdursanız daha iyi olmaz mı Sayın ABD?

Ve Kobani nedeniyle ülkemizde 40 insanımızı kaybetmeden, yüzlerce okul yanmadan, milyonlarca dolar zarara yol açmadan ve en önemlisi ayrışmadan, kardeşliğimizi yitirmeden önce.


Kısacası, Kobani kazandı ama biz kaybettik, neden kaybettiğimizi bile bilmeden!

Hiç yorum yok: