KADINLAR NEDEN SAÇLARINI SARIYA BOYAR DA SİYAHA BOYAMAZ!

Bir gün odama iki kız girdi. Kaymakamlıktan sosyal yardım isteyeceklermiş bana danışmaya gelmişler.

-Ne kadar isteyeceksiniz?

-Ne kadar verirse, yüz lira bile verse olur, ihtiyacımız var.

Baktım kızların kıyafet iddialı değilse de saçları fönlü. Gelirken beş liraya çektirmişler kuaföre. Neticede kaymakama pespaye gitmemeyi düşünmüşler.

“Bu halinizle size elli lira bile vermez kaymakam” dedim, saçlarınıza fön çektirecek parayı bulmuşsunuz ekmek alacak parayı da bulursunuz”.

Sonradan çok gördüm saçını sarıya boyatmış ama çocuğuna ekmek parası isteyen kadınları.

Pek kadınsı şeylere dikkat etmem ancak fark ettim ki ne kadar çok saçları sarıya boyalı kadınımız var bizim; dilencisi, taşeron işçisi, müdiresi, holding yöneteni.

Hadi saçı beyazlayan yaşı ilerlemiş kadınlar saçını boyatır da yirmili yaşlarda saç boyatmak da neyin nesi?

Kısacası, ne yapmış etmiş boyamış kadınlarımız saçlarını, özellikle de sarıya.

Kaç ton saç boyası üretiyor veya ithal ediyor bu ülke?

Ve neden yakışanı yakışmayanı ille de sarıya boyatıyor saçını?

Ve de en önemli soru:

-Neden esmerler saçını sarıya boyatıyor da sarışınlar siyaha boyatmıyor?

İşte bütün bu soruların cevabını geçenlerde okuduğum bir kitapta buldum. Doğru mu yanlış mı ona siz karar verin. Dediğim gibi ben bu işe karışmıyorum.

“Tam bir sarışın davranışı”, dedi Doktor Skreta, Sarı saçlar ve siyah saçlar, insanın yaradılışının iki kutbudur. Siyah saçlar erkeklik, yüreklilik, içtenlik, eylem anlamına gelir; sarı saçlarsa kadınlığı, sevecenliği, güçsüzlüğü ve pasifliği simgeler.Demek ki bir sarışın gerçekte iki kat kadındır. Bir prenses ancak sarışın olabilir. Yine bu nedenle kadınlar, olabildiğince dişi olabilmek için, saçlarını hiçbir zaman siyaha boyamazlar da sarıya boyarlar.
…Bir sarışın bilinçsiz olarak saçlarına uyar. Özellikle de bu sarışın, saçlarını sarıya boyamış bir esmerse. Rengine sadık kalmak ister ve narin bir yaratık, uçarı bir bebek, her şeyden çok dış görünüşü için kaygılanan bir yaratık gibi davranır ve sevecenlik ve hizmet, kibarlık ve nafaka ister, kendiliğinden herhangi bir şey yapabilme yeteneğinden yoksundur, dış görünüşü tepeden tırnağa incelik ve içi tüm kabalıktır.

Siyah saç evrensel bir moda haline gelse, bu dünyada çok daha iyi yaşanırdı. Şimdiye dek gerçekleştirilen en yararlı toplumsal reform bu olurdu.(Milan Kundera, Ayrılık Valsi, Sayfa:41, Can Yayınları)

Hiç yorum yok: