ABLACIĞIM BU NE HAL?

Bir ara,kadınlara düşük bel pantolonun ne kadar itici olduğunu anlatmaya niyetlenmiştim fakat  Audrey Hepburn’ün “ben kadınlar için giyinir erkekler için soyunurum” sözünü duyunca vazgeçtim. Anladım ki bu kadınlar arası bir mesele ve erkekleri ilgilendirmiyor. O gün bugündür bu işe karışmıyorum.

Fakat medyada “kuaföre dudak silikonu” yaptırmış hemşirenin fotoğrafını görünce “ablacığım bu ne hal?” demekten de kendimi alamadım. Ancak yine biliyorum ki bu mesele de kadınlar arası bir mesele. Karışmayalım biz yine de.

Dün akşam televizyonda konuyla ilgili konuşan estetik uzmanı bir doktoru izledim. Doktor Bey, estetik tutkusunun sosyal medya yüzünden bu kadar yaygınlaştığı için insanların başına böyle şeyler geldiğini söyledi. Zayıf bir-iki “estetiğe gerek yok mevcut güzelliğinizle yetinin” dedikten sonra “yaptıracaksanız ucuza kaçmayın, bize gelin” mesajı ile konuyu kapattı.

Ben insanların yüzüne bakan biri değilim ancak ekranda görünenlerin yüzünde bir tuhaflık olduğunu söyleyince bir arkadaşımdan gördüğüm tuhaflıkların göz kenarı dolgusunu öğrendim.

Eskiden konuşan bebekler olurdu ve bunların sadece ağız kenarları kımıldardı.  Şimdi de ekranda konuşan bebekler çoğaldı. Gördüklerimizin sadece ağız kenarı hareket ediyor diğer kısımlar donuk.

Kuaföre dolgu yaptıran kadının hemşire olması ise olayın en vahim tarafı. Yani komşusu ayakkabı boyacısına iğne yaptırsa veya serum taktırsa uyarmayacak mı hiç?

Ha, diyeceksiniz ki, her gün ekranlarda ünlü bir aşçı ilaç(vitamin) reklamında oynuyor, normal.

Ne diyeyim?

Siz de haklısınız.

Evet, günümüzde bir estetik furyasıdır gidiyor. Ben bile gördüklerimden sonra her tanıştığım insana şüpheyle bakar oldum.

İster misiniz bundan sonra evlenecek ve/veya çıkacak çiftler partnerlerini doktora götürsün ve sorsun:

-Orijinal mi, parçası değişmiş mi?   

Hiç yorum yok: