BAZI MESLEKLER NE İŞE YARAR?



İnsanlar arasında hep vardır bu? Öğrenciyken de bol bol tartışılırdı? İktisat mı, işletme mi? Daha sonra mühendisten  başbakan, cumhurbaşkanı olunca iktisatçı-mühendis fıkraları. Eskiden de varmış ya tıbbiye, mülkiye, harbiye çekişmeleri. Ülkeye, insanlığa daha fazla hizmet aşkından değil, sosyal statü kavgası belki de.

-Ne işe yararsın ki sen?

Evet, bazı işler vardır ki ne yaptığını net olarak bilirsin ya da ne işe yaradığını. Bazı işler de vardır ki varlığı yeter bir şey yapması gerekmez. Bizzat varlığıdır iş gören.

-Ülke kiminle savaşıyor ki bu kadar asker besleniyor, bu kadar silah. Boşa bence.


-Ordunun varlığı yeter, caydırıcılıktır asıl işi. Diplomaside sözün bittiği yerde silahlar konuşur. Diplomat da temsil ettiği ülkenin gücü kadar konuşur.

Bu böyle olmakla birlikte bazı mesleklerin başka işlere de yaradığını öğrendim tesadüfen. Edirne'de dolmuştayım. Önümdeki iki kadın yüksek sesle konuşuyor:

-Altı aydır görüşemedik şekerim.

-Teftişteyiz ayol.

Normalde hiç bir teftiş altı ay sürmez. Sürerse de anormal bir durum var demektir. Bu durumda da Edirne gibi bir şehirde arkadaşı mutlaka bu anormal durumdan haberdar olur ve bu soruyu da arkadaşına sormaz.

Anlaşılan, arkadaşını altı ay aramayan vefasız kadın, teftişi bahane ederek durumdan kurtulmaya çalışıyor. Mesleğimin bu işe de yaradığını görmek beni hiç de sevindimedi doğrusu. Fakat yanımdaki kadının, bir türlü söz dinletemediği çocuğuna söylediklerini duyunca da halime şükrettim.

-Sus, yoksa öndeki polis amcaya veririm seni. 

Hiç yorum yok: