KLAVYENİZE KÖPÜK SIKMAYIN!


Yıllar önce çalıştığım iş yerinde teknik elemanlardan oluşan bir kalite kontrol komitesi vardı. Bunlar haftada bir gün toplanır, fabrikalardan gelen örnekleri test ederlerdi. Tad, koku, görünüm vs. Bunu yapmanın da bir sürü prosedürü vardı.


Bir gün komite başkanına dedim ki:


-Beni de götürün, ben de bu ürünlere para verecek halkın gözüyle test edeyim, sizin kontrolünüz tabi ki önemli, ancak bunları satın alacak olanların gözünde sınıfı geçemezlerse yaptıklarınızın hiçbir anlamı olmayacak.


Şimdi anlatacaklarım da teknik bir bilgi değil, kullanıcı tecrübesi diyelim, baştan uyarayım.


Odamda bilgisayar başındayken elindeki bezle bir şeyi silmekte olan elemanımızı görünce aklıma geldi. Epeydir temizlenmemişti bilgisayarım.


-Bilgisayarın da tozunu alalım.


-Efendim özel temizleme köpüğü var, getireyim de onunla silelim.


Köpüğü getirdi. Sürekli çayın demlisi, yemeğin de yağlısını servis etmekte mahir olan elemanımız, tabi ki köpüğü de bol sıktı klavyenin üzerine.


Bilgisayar diz üstü olduğundan köpük doğal olarak harflerin arasından bilgisayarın içine girdi. O kadar çok sıkmıştı ki bezle bastırmasına rağmen köpük bitmedi. Bunun üzerine elektrik süpürgesini getirdi ve onunla çekmeye çalıştı. Bunu yaparken de yine abarttı ve süpürgenin çekim ayarını sona getirdi. Bir baktık ki bilgisayarın “r” ve “ t “ harflerini sökmüş süpürge.


Bu sefer köpüğü bıraktık harflerin peşine düştük. Süpürgenin torbasını çıkarıp yere serdiğimiz gazetenin üzerine boşalttık. Uzun aramalar sonucu toz demetinin arasından kayıp harflerimizi bulduk ve yerine taktık.


Sonuçta, bilgisayar servise gitti. Birkaç yüz dolara temizlendi, tamir oldu geldi. Fakat ekranı dikey kesen yedi-sekiz cm eninde bir şerit oluştu ve asla silinemedi bu şerit.


Siz siz olun klavyenize köpük sıkmayın ya da bilgisayarınızı kendiniz temizleyin.

Hiç yorum yok: