TANRI YALAKADAN KORUSUN


Süne zararlısı mı yalaka zararlısı mı diye sorarsanız; süneyi pek bilmiyorum, bir yerde resmini gördüm güzel bir şeye benziyordu, ne kadar zararlı onu da bilmiyorum. Yalaka zararlısı ise öyle değil.



Yalaka gerekli mi diye sorarsanız, her şey ihtiyaçtan doğar, derim. Nitekim tarihte her kral, padişah ya da güçlü kişilerin kadrolu yalaka istihdam ettiklerini görüyoruz.

İhtiyaç halinde çağrılıyorlar, krala veya güçlü kişiye övgülerini düzüyorlar ve karşılığını da ağızlarına altın doldurularak alıyorlar. Ağzını ne kadar açarsa o kadar fazla altın alacaklarından büyük ağızlı oldukları söylenir.

Günümüzde kadrolu, aleni olarak olmasa da değişik kadrolarda yalaka istihdam edildiğini görüyoruz. Günümüz yalakaları, sadece çağrıldıklarında değil değişik kılıklarda oldukları için sürekli hizmet halindeler. Ödülleri de ağızlarının alabileceği altınla sınırlı değil. Koparabildiği kadar.

Peki alan memnun, satan memnunsa yalakanın zararı ne derseniz: genelde yalaka güç sahibi ile diğerleri arasında bir tampon bölge oluşturur, ulaşımı engelleyerek başkalarının güç sahibinden yararlanmasına engel olur.

Fakat dinlediğim bir hikaye bana yalakanın güç sahibine, yalakalık yaptığına da zararı olabileceğini gösterdi.

Efendim, bir müdür ve bir elemanı toplu yenilen bir yemekten çıkmışlar, lojmanlarına doğru yürüyorlar. Karşıdan gelen iki kişiden biri müdüre çarpıyor. Yalaka:

-Ne çarpıyorsun sayın müdürüme?

-Özür dilerim.

-Özürlü senin babandır!

Derler ki şiddet sözün bittiği yerde başlar. Söyleyecek sözünüz hala varsa şiddet başlamadan söyleyin. Yalakanın babayı araya karıştırmasıyla şiddet başlıyor. Karşıdan gelenlerin biri müdürü, diğeri de yalakayı ele alıyorlar; Eşitlikçi bir yaklaşım. Karşıdan gelenlerden sivil kıyafetli üsteğmen müdürü, astsubay ise yalaka memuru dövmeye başlıyor; hiyerarşiye saygı.

Adaletsiz olan yaş ve kondisyon. Yaşlı olan müdür ve memur, karşıdakilerden hem yaşlı hem de sürekli masa başında oturmaktan kondisyon eksiklikleri var. Maçın sonucu kısa sürede belli oluyor da belli olmayan maçın süresi.

On iki eylül sonrası günler, gece sokağa çıkma yasağı olduğu için sokaklarda kimse yok, kavgayı ayıracak veya polis çağıracak.

Yoruldular da dövmeyi bıraktılar, dedi müdür, yoksa sokağa çıkma yasağı önemli değildi onlar için.

Hiç yorum yok: