YENİ ASİLZADELER


Bu yukarılarda nasıl bilmiyorum. Üst mevkilerdekilerin birbirine hitabı, yaşayış şekli, günlük yaşam. Mutlaka bizden farklıdır. Aynı olacak olduktan sonra ne anlamı var makam mevki sahibi olmanın.

Okuduğum anı kitaplarında da fazla detay yok. Daha doğrusu merak ettiğim konularda yok. Fakat okuduğumuz kitaplardan öğrendik ana-babaya "siz" diye hitap edildiğini. Daha ziyade asilzade ve paşazade konaklarında.

Öğrencilik yıllarında çalıştığımız otelde arkadaşım duymuş: otelin sahibi baba ve oğul birbirlerine "bey" diye hitap ediyorlarmış. Asilzadeleri anlatan romanlardaki gibi. Bir gün, oğul gittiği Viyana'dan geç dönünce şahit olduğumuz konuşma ise içimizi rahatlattı:

-Hoşgeldiniz Erdal Bey, umarım iyi geçmiştir seyahatiniz. Fakat  ...na goyarım ben böyle gezinin, burda işler yüzüstü kaldı lan!  

Evet, birbirlerine "siz" deseler de bizim gibi insanlardı bunlar. Şu sövüşteki asalete bakın.

Daha sonraları da gördüm, makam, mevki ve para sahibi insanların bize uymayan hitaplarını:

-Müdür Beye perdeleri değiştirelim diyorum, ikna edemiyorum.

-Paşamız çorbaya tuz attırmaz hiç.

Fakat bir tanıdıklarımız vardı ki asla vazgeçmediler:

-Hasan Bey çayı nerede alırlar?

-Balkonda lütfen, Melahat Hanım.

-Hasan Bey, sehpayı kenara çekmeniz mümkün mü?

-Tabi ki Melahat Hanım, ne demek.

Yani, evet varlıklılar biraz, bizden farklılar. Bunu biliyoruz. Ev ve araba bizimkilerden çok fazla o da kabul. Fakat burada asıl rahatsız edici olan, karı-koca birbirine "bey-hanım" diye hitap edince kendinizi çok aşağılarda hissetmeniz. Biz   alt tabaka olarak birbirimize sadece küçük adımızla hitap ediyoruz.

İkinci rahatsız edici ve beni doğrudan ilgilendireni ise böyle hitap eden kadınların kocalarını yüceltmesidir. Alt tarafı kocasına "çay istiyor musun" diye soracak ama öyle bir soruyor ki sanki adam tahttan yeni inmiş de bizim mahalleye taşınmış gibi:

-Hasan Bey çayı nerede alırlar?

O sırada eşim bana seslendi:

-Erkan, bana şekeri uzatır mısın?

Patladım birden:

-Ne biçim hitap ediyorsun devletin koskoca başmüfettişine? Komşularımızdan feyz al biraz, bir daha bana sen diye hitap ettiğini görmeyeyim.

O günden sonra komşularımız bildiğimiz insanlara dönüştüler ve bir daha birbirlerine "siz" diye hitap etmediler. 


Hiç yorum yok: