Ben televizyonun yalancısıyım. Bir insanın gülümsemesinin gerçek olup olmadığı göz kenarı kırışıklıklarından belli olurmuş. Göz kenarı kırışanın gülümsemesi gerçek, kırışmayanın ise sahteymiş.
Delil olarak da bir film yıldızını gösterdiler. Kadının önce bir arkadaşını gördüğündeki gülümsemesini gösterdiler. Gerçekten kırıştı göz kenarları. Sonra da bir filmde rol gereği gülümsemesini gösterdiler. Hiçbir kırışıklık yok.
Daha sonra da İngiltere’den Yeni Zelanda’ya gelin gidecek (aşrı aşrı memlekete kız vermesinler türküsü bizde oysa) bir kızı gösterdi. Kız da göz kenarı kırışması ile ilk defa göreceği kaynanasının kendisini sevip sevmediğini anlayacaktı. Tabi kız Yeni Zelanda’ya varınca kaynanası onu Yozgat-Akdağmadeni’nin bir köyünde oğlu kız kaçırmış bir kadın gibi karşıladı. Göz kenarlarında hiçbir kırışıklık yoktu.
Bugünlerde orta yaş insanlarında göz kenarında oluşan kaz ayaklarından kurtulma çabası görüyorum. Gözaltı kremleri, detoks, botoks vs.
Bence kaz ayağınızla gurur duyun; yaşamınızı sahte gülücüklerle geçirmediğiniz için.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder