SARHOŞ BEGONYA


Yine bir atasözü: Aslan yattığı yerden belli olur. Aslanı bilmem ama öğrenci için öyle değil. Nedeni zorunlu sebepler. Bir kere bu eşyalar bizi yansıtmıyor. Kimi yansıttığı bile belli değil. Mezun olanlar kalanlara bıraktığından kimin aldığı, kimin zevki olduğu da belli değil. Uğraşsak öğreniriz belki de öyle bir derdimiz de yok zaten.

Evimizde sınırlı sayıda değişiklik yapabiliriz. Ona da arkadaşlar izin verirse, görüş birliği sağlanabilirse. Nedeni hem değişiklik yapacak kaynak yok çünkü daha acil ihtiyaçlar var hem de öğrenci evi bir geçiciliği temsil ediyor, herhangi bir değişiklik o nedenle garipseniyor.

Evdeki arkadaşlardan biriyle konuşurken onun da çiçekleri çok sevdiğini öğrendim. Zorla da olsa eve bir çiçek almaya karar verdik. Ortak paramızla bir saksı begonya aldık, küçük ve ucuz bir şey.

Eve gelince arkadaşlardan tepki alacağımızı bildiğimizden gizlice camın önüne koyduk. Ev sahibinin olduğu süsünü verecektik. Fakat kısa sürede bizim ortak çiçek aldığımız evde ve arkadaş camiasında duyuldu.

Buradaki sorun çiçek değildi. Garip olan, saçı sakalı birbirine karışmış, sürekli kahvede oyun oynayan evi ayda bir süpürülen insanların evinde çiçek bulunmasıydı. Tabi ki hemen tepkiler geldi, alaya alınmalar falan.

Arkadaşların hakkını yemeyeyim. Çiçek düşmanı değildiler, o nedenle doğrudan çiçeğe karşı bir hücum olmadı. Fakat söylemlerinden çiçek alınmasından hoşlanmadıklarını, çiçeğin yaşamaması için ellerinden geleni yapacaklarını beyan etmişlerdi. Ana kaygı ise öğrenci camiasında çiçek yetiştiren öğrenci olmak istememeleriydi. Belki de küçük begonya güzelliği sayesinde çöpe atılmaktan kurtulmuştu.

Bundan sonraki günlerde begonyamıza biraz su döksek de arkadaşların sayesinde kötü alışkanlıklar edindi. Dibine günde beş on kere çay bardağının kalan son çepelli kısmı, rakı, bira, şarap, sıcak su, soğuk su; evde sıvı namına ne varsa ve o anda ne dökülecekse begonyaya döküldü.

Bütün bu suikast girişimlerine rağmen begonyamız büyüdü, güzelleşti. O kadar güzel oldu ki solgun renklerin arasında bir yıldız gibi doğdu. Fakat zavallı begonyamız ev sahibine kira borcumuza karşı rehin kaldığı için akıbetini öğrenemedik. Ne kadar büyüdü, ne kadar yaşadı bilemiyoruz. Ama begonyayı her görüşümde, bana yaşama dair öğrettikleri aklıma gelir.

Begonya bana, her koşulda yaşama tutunmayı, yaşamın en gri anlarında yaşamın rengini, umudu ve ev sahibine rehin kalmasıyla da vefasızlığı öğretti.

Hiç yorum yok: