HERKESİN ATASÖZÜ KENDİNE


-Kasaptaki ete soğan doğramam!

İlk duyduğumda yadırgamıştım açıkcası. Ne gereği var, gül gibi atasözümüz vardı olayı anlatan:

-Doğmamış çocuğa don biçmek!

Tam o sırada bir meslektaşımın bir hikayesi aklıma geldi. Evet, eskiden iletişim araçları bu kadar yaygın olmayınca, kasaptaki ete soğan doğrayan ile doğmamış çocuğa don biçenin birbirinden haberi yok doğal olarak. Bir de kilim kavgası yapanların. Ondan herkes kendi sözünü kullanıyor.

Efendim, köy yeri, evler bahçeli, dolayısıyla birbirine de mesafeli. Kavga, komşudan bile duyuluyorsa şiddetli demektir. Köy yerinde evler birbirine mesafeli ancak asıl mesafe karakola, hastaneye, mahkemeye.

Tabiat boşluk kaldırmaz. Belli kurumlara mesafe varsa acil hallerde o boşluğu dolduracak kişiler ortaya çıkar mecburen. Doğum yaptıran yaşlı kadınlar yani ebeler, diş ağrısına köyün berberi ve mahkeme ve kolluk kuvvetlerinin yerine de köyün ileri geleni; sözü dinlenen, saygın, bilge kişiler. Omdusman denecek de akla gelmemiş olanlar. Tek fark köydeki bu kişilerin üç rakamlı 155 türü acil çağrı numaralarının olmaması. Başvurular şahsen yapılıyor çoğunlukla.

Kavga bütün şiddetiyle sürerken evin oğlu, komşunun kapısını vurmaya başlıyor. Kavga artık ne şiddette ise artık hem komşuları hem de köyün ileri gelenine evin oğlu kişisel başvuru hakkını kullanıyor:

-Duran Emmi yetiş, anam-babam birbirini yiyor!

Duran Emmi, hemen fırlıyor evinden. (Aceleyle giyindi diyemiyoruz zira Duram Emmi evinde rob dö şambrıyla oturan biri değil. Muhtemelen gece de aynı kıyafetle yattığından hangi saatte başvurursanız hemen çıkabiliyor evinden)

Komşuya varıldığında karı-kocanın şiddetli bir kavga halinde olduğu görülüyor. Çocuklar ise korkudan bir duvar kenarına sinmişler. Onlar ise gözleri yuvalarından fırlamış, kıpkırmızı bir yüzle bağırışıyorlar:

-Kilim öylemesine yazılmaz!

-Kim demiş, ben hep öyle yazılmış gördüm!

-Sen söyle Duran Emmi, hiç böyle yazılır mı kilim?

-Hah söyle söyle, yazılmaz mı?,

-Yahu getirin şu kilimi, bir şöyle yazalım bir de böyle yazalım. Hangisi güzel duruyorsa öyle kalsın!

-Almadık ki kilimi daha, yarın pazardan alacaktık.

-Ne biçim insanlarsınız siz, hiç alınmamış kilimin kavgası olur mu?

Kaynak: Salih YARBAY

Hiç yorum yok: