BORSADA KAZANAN OLMAK



İki binli yılların başı, bilmem dikkat ettiniz mi? TRT-2 televizyonunda saat:9.35 haberler, borsaya bağlanılıyor ve spiker seans başladıktan sonraki 5 dakika içinde oluşan endeks hareketini haber verdikten sonra başlıyor hareketin nedenleri üzerinde konuşmaya, şundan yükseldi, bundan düştü.Fakat seans başlayalı 5 dakika olmuş.Bu 5 dakika içinde endeksin hareketi üzerine hangi uzmanlarla ve yatırımcılarla konuştu da yorum yapıyor merak ediyorum doğrusu. Asparagas mı dediniz, olur mu devletin kanalı, teyit etmeden haber verilmez.

Gelelim bilgisi kendinden menkul uzmanlara.Titrleri bilinmemekle birlikte uzmansız borsa yorumu olmuyor.Uzun uzun düşme ve yükselme üzerine nedenler, fakat bir sorun var endeksi düşüren bir neden daha sonra yükseltmekte.Neden-sonuç ilişkisi kurmaya kalksanız yanarsınız., kafanız karışır.İşi-gücü bırakıp düşüren-yükselten nedenlere göre ne kadar paranızı yönlendirmeye kalksanız nafile, devamlı kaybeden siz oluyorsunuz..

Gelelim üç hayvanlara Diyeceksiniz ki borsada iki hayvan var, ayılar ve boğalar.Üçüncü nereden çıktı.Anlatayım, bir arkadaşımındır deyim..”borsada ayılar ve boğalar var, bir de benim gibi krediyle oynayan öküzler var “ demişti..

Evet ,gelelim üç hayvanlara:

Üç hayvanlar, oynayanlar arasında parasal olarak yekün tutmamakla birlikte sayısal olarak çoğunluğu oluşturmaktalar.

Bir koyup üç alacaklar.

Borsanın halka açılması, sermayenin tabana yayılması, bir şirkete ortak olma, kardan pay alma, gibi amaçları ve dertleri yok.

Sabırsızlar..

Yukarıdaki spikeri de uzmanları ve dediklerini de sorgulamazlar.

Yükseldiğinde, üç alacakları için çok sevinirler ama keşke daha çok yatırsaydık diye hayıflanırlar.

Düştüğünde kağıtlar ucuzladı diye sevinirler.

Kazandıklarında, kazançlarını asla diğer yatırım organları ile ve enflasyonla mukayese etmezler.Yatırdıklarının 4 katını bir ayda kazansalar da çıkmazlar. Uzmanların belirledikleri rakama çıkmasını beklerler her zaman kağıdın.O hedef bir türlü gerçekleşmediği zaman da devamlı kaybederler.

Birbirlerinden değer aktarmaktır amaçları.Ama değeri aktarılan taraf olacakları akıllarına bile gelmez..

Sabah uzmanları dinlerler, tüyo peşinde koşarlar, uzmanları bütün üçhayvanların dinlediği, herkesin aynı şeyi yapması halinde herkesin birden kazanamayacağını düşünmezler.

Kahve köşelerinde saatler öldürenlerin trafikte saniye kaybına tahammülü olmaması gibi, manavla beşyüz kuruş pahalı sattığı için kavga eden, restoranda fazla gelen hesap yüzünden cinayet işleyenler, yılların birikimi tasarruflarını borsaya yatırırken sürü halde hareket ederler, sorgulamazlar, uyaranları cahillikle suçlarlar ve kaybederler.

Kaybettiklerini kimseye söyleyemezler. Tekrar kazanmaktır amaçları. Kazandığında daha kazanılacak, düştüğünde kağıt ucuzladı diye sevinilecek yerdir borsa. Her halukarda mutlu olunacak bir yer.

Sınıf kavramı da kalmamıştır borsada..memur memura zam yapılamasını istemez, program bozulacak diye.İşçi çalıştığı fabrikanın özelleştirilmesine sevinir, ekonomi düzeliyor diye.Borsa sayesinde memura zam yapılmasını istemeyen memur, işten atıldığına sevinen işçi modelleri ortaya çıkmıştır. Çünkü gözleri alacakları maaşta değildir, daha fazlasını borsada bir gecede kazanacaktır çünkü.

Türk erkeklerinden 3 tanesinden ikisine dokunun ya borsacı, ya atyarışı meraklısı ya da defineci çıkar.

Çalışmak zordur çünkü.

Bugüne kadar sorduklarımdan borsacı olanların toplam kayıpları trilyonu aşıyor.

Övünülecek bir şey olmadığı ve kendi edip kendi buldukları için sesleri çıkmıyor.

Bekliyorlar büyük bir hınçla.

Kaybettiklerini kazanmak.

Hayallerini gerçekleştirmek.

Bu sefer kazanan olmak.

Bekliyorlar.

Evet, üçhayvanlar.

Vakit geldi.

Yakında fırsatınız geliyor.

Ama sizi uyarayım.

İllaki kumar oynayacaksanız siz en iyisi (kanunun suç saydığı fiile girmezse) arkadaşlarınızla küçük poker yanık falan oynayın..Çanakta birikenlerle işkembe içersiniz.

Ya da ikinci soygun dalgasına kapılırsınız.

Sizi ben bile kurtaramam.

Hiç yorum yok: