ERKEKLERİ DÖVDÜRMEYİN!



Araba var süren yok. Arkadaşlarda da şoför var araba yok. Arkadaşım gideceğimiz yerde. Eşi geldi, bizim arabayla gidiyoruz.

Ben öndeyim, eşim kucağında oğlum arkada. Trafik yoğun, stres had safhada. Yenge hanım da sinirli. Arabayı sıkıştıran minibüs şoförlerine el-kol işareti yapıyor. Kavga eli kulağında. Uyardım:

-Aman Ayşe Hanım, elin-kolun rahat dursun. Minibüsçü durdurursa arabayı, dayağı sen değil ben yerim.

***

Antalya'dayız. Galiba Düden Şelalesinin orada. Adam oturtmuş dört-beş deve. Eşim tam oğlumu devenin önüne durdurmuş fotoğrafını çekmek isterken sahibi uyardı:

-Deveyle gezmek yirmi lira, fotoğraf çektirmek ise iki lira!

-Gezmeyi anladık da fotoğraf çektirmek için para istemeniz çok saçma.

-Sen bu develerin ne kadar masrafı var biliyor musun? Nereden çıkacak bu masraf?

Konuşma kavgaya doğru giderken aldım otobüse götürdüm bizimkileri:

-Burası  turistik yer, adam da söylüyor bedelini, beğenmezsen çektirmezsin fotoğrafı. Elin adamına ne laf anlatıyorsun, ters bir şey söylese al sana kavga. Seni değil beni döver deveci, haberin olsun.

***

Kelebekler Vadisine doğru gidiyoruz. Teknemiz bir koya demirledi. Eşim de unutmuş kendi can yeleğimizi almayı. Didim'de can yeleği vermişlerdi teknede yüzme bilmeyenlere. Burada da istedik. Kaptan:

-Yasak, yolcu sayısı kadar yelek olmazsa ceza yiyoruz. Alan getirmiyor, o nedenle veremem!

-Çok saçma bu yaptığınız.

-Cezayı sen de yesen saçma bulmazsın.

Araya girdim:

-Tamam kardeşim, prensiplerine saygı duyuyoruz.

Döndüm eşime:

-Bu adamın bir doğrusu var ve o yerleşmiş aklına. Kendine göre nedenleri var ve de haklı. Şimdi laf uzarsa iş kavgaya gidecek, dayağı da ben yiyeceğim.

Evet, bizim erkeğimiz genelde eşini, kızkardeşini hatta anasını döver ama başka kadınlara el kaldırmaz. Gerekirse yanındaki erkeği döver ama yine de başka kadını dövmez.

Bu nedenle ve mümkünse, böyle durumlarda dayağı yiyecek olan konuşsun!

Hiç yorum yok: