ÇOCUKTA ÖZGÜVEN

Yıllar önce İzmir-Fethiye otobüsündeyim. Yan tarafta bir kadın boş bulunan koltuğa çocuğunu yatırdı daha sonra da öndeki koltuğa geçti.Koltuğu yatırdı ve uyuma düzenine geçti. Biz hayretler içinde olayı izlerken otobüsün muavini kadını uyardı:

-Hanımefendi çocuğu kucağınıza alsanız. Şoför acil frene basarsa çocuk düşer.

-Bir şey olmaz, uykum var benim, rahatsız etmeyin.

Anlaşıldı ki kadın beyinsel özürlü, biri kadını hamile bırakmış. Kadın doğurmuş bebeğini yaklaşık bir yaşına da getirmiş ve yollarda. Kadının elinde en lüks bebek bezi var fakat bebeğin üstü başı perişan. Etraftakiler ne verdiyse onunla bakıyor çocuğuna.

Diyeceksiniz mutlaka bir şey olmuştur. Hayır olmamış. Bir kaç ay sonra Kütahya'da bir polis minibüsünün yanında gördüm kadını. Kucağında bebeği elinde bebek bezi. Bir çantaları bile yoktu. Hayretle baktığımı gören polis sordu:

-Tanıyor musunuz?

-Tanımıyorum da bu kadını bir kaç ay önce Fethiye otobüsünde görmüştüm.

***
Yine bir otobüste arka beşlideyiz. Ama beş kişiden fazlayız. Bir dede, kızı veya gelini ve üç-dört de çocuk. Kimi kucaklarında kimi de arada dolaşıyor. Kesin olan bir şey var ki bilet iki kişilik alınmış. Arka beşli de üç kişi daha varız çünkü. Yedi sekiz yaşlarındaki çocuk:

-Susadım su istiyorum.

Bir tokat:

-Sus, sırası mı şimdi.

Bir saat sonra:

-Dede susadım.

Bir tokat daha:

-Sus, arabadan atarlar şimdi.

Yarım saat sonra:

-Anne su istiyorum.

Bir tokat da anneden:

-Sus amca arabadan atar bizi.

-Susadım ya, su istiyorum.

Yolculuk beş saat sürdü. Çocuk sürekli su istedi. Her  istediğinde bir tokat yedi. Çocuk su isterken muavin denk gelmedi.Gelse verirdi belki. Dede ve anne su istedikleri takdirde belki bilet parası isterler korkusundan belki de su içme hakkı olmadığına inandıklarından kendileri de su içmediler isteyen çocuğa da içirmediler ve her istediğinde dövdüler çocuğu.

***
Giresun'da bir lokantadayım. Yan tarafa bir aile geldi. Baba küçük iki çocuğu salıncaklara götürdü. Anne ve on yaşlarındaki oğlu masaya oturdu. Çocuk menüyü eline aldı ve tepesindeki garsonu sorguya aldı:

-Kıymayı iki defa çekiyorsunuz değil mi? Lütfen ekmekler kızartılsın. Ben geçen sefer kebap yemiştim bugün tandır düşünüyorum. Siz ne tavsiye edersiniz?

Evet, özürlü bir anne tarafından büyütülmüş bir çocuk, en doğal su isteği tokatla karşılanan bir çocuk ve de garsonu sorguya alan bir çocuk. Bunlar hemen hemen aynı yaşlarda olmalı. Daha yüzlerce değişik örneği var. Benim merak ettiğim bir araştırma yapıldı mı acaba? Bu çocuklardan hangi oranda var etrafımızda? Nasıl bir toplumda yaşıyoruz biz?

Hiç yorum yok: