BİR YEMEK ANALİZİ: YAPRAK SARMASI

İşinde çok başarılı olmuş bir kız gelin geliyor aileye. Takıldım, ev işleriyle aran nasıl?

-Aram yok, olmaya fırsatım da olmadı. Ne olacak ki, tutarım bir kadın evi temizletirim, belki yemekleri de yaptırırım. Ya da kırarız iki yumurta, hiç olmadı söyleriz pizza.

Baba ocağında içeceği suyu bile annesinden isteyen damat adayı:

-Ben de yaparım abi. Ben erken çıkıyorum, karım gelene kadar yaparım bir şeyler.

-Peki ya yaprak sarması?

-Ne olacak abi, alırız marketten.

O halde neden kalbe giden yol mideden geçiyor madem. Karnı doyanın aklına aşk gelir ondan mı? Ya da karnı doyanın, ağzında buruk bir tat kalanın yemeği yapana duyguları mı değişir? Var mı bir araştırma bu konuda? O halde kız istemeye gidildiğinde içilen kahveyi kızın annesi, ablası, teyzesi, kuzeni yapmasına karşın neden kahveyi yapmayan kız isteniyor? Fikir değiştiren var mı kahveyi içtikten sonra kız yerine kuzenini isteyen?Arkadaşına kız istemeye gidip kızı çok beğenince kendine isteyeni duymuştum. Olabilir belki böyle ihtimal de.

Bence kalbe giden yolun mideden geçmesi, o yemeğe verilen emekle, yapanın yemeğe kattığı duyguyla ilgilidir. Bu belki anlaşılabilir yiyen tarafından belki de anlaşılmaz.

Yaprak sarması örneğin. Yaşamdaki her şey gibi sarılması gayet güzel duygularla başlar. Cam tencerede yapılsa bile tam olarak görülemez ilk sarılanların inceliği, zarafeti, güzelliği. Sarıldıkça kalınlaşmaya başlar sarmalar. Hem bıkkınlıktan hem de hazırlanan içle sarılacak yaprağın uyumunu sağlayabilmek için. İkisi de tek başına bir işe yaramaz çünkü. Hazırlanan iç ve sarılacak yaprak. O nedenle birlikte bitirilmesi gerekir. Bunu sağlayabilmek için de iyi bir öngörü, planlama, tecrübe ve göz kararı gerekir. Bu nedenle iyi bir strateji gerektirir yaprak sarması.

Haksız yemektir aynı zamanda; en güzelleri altta, en çirkinleri üsttedir sarmanın. Hiç bir şey göründüğü gibi değildir, sözünün kaynağıdır yaprak sarması.

Telafisi yoktur, alttaki en güzel en ince sarılmış sarmalar üzerine binen yük nedeniyle patlamaya başlarlar ve asla sarıldığı zamandaki güzelliğinde değildirler. Altta kalanın canı çıksın sözü de yine yaprak sarmasından çıkmış olabilir.

Bireysel bir yemektir yaprak sarması. Düğünlerde cemiyetlerde birden fazla insan tarafından yapıldığı için sarmalarda bir standart yoktur. Saran insan kadar çeşitlidir düğün sarmaları. İyinin de kötünün de faili belli değildir bu nedenle. İnce sarılmışların sahibi çoktur da kalın sarılmışlar hep başkalarınındır. İftiracılığı teşvik eden bir yemektir o nedenle yaprak sarması.

Biber, patlıcan, lahana, kabak çiçeği paylaşabilir tenceresini başkasıyla, yaprak sarması asla. O nedenle kıskanç bir yemektir yaprak sarması. 

Her şeye rağmen yine de sevgiyi, aşkı, emeği göstermenin en iyi yoludur yaprak sarması. Öyle ağzında sigara bacak bacak üzerinde, "alırım marketten ne olacak" denilemeyecek bir yemektir yaprak sarması. 

Hiç yorum yok: