KONUŞTUĞUN KADAR ÖDE


İddialı olmayı severim, tarihe tanıklık etmeyi de. İddia ediyorum ki; İlk “konuştuğun kadar öde” fikrini ortaya atan ve de telefonların dinlendiğini fark eden kişi halamdır, hem de otuz yıl önce.



Otuz yıl önce evimizde telefon yok. İki oğlu gurbette olan halam ne yapmış etmiş evine telefon almış, biz de ondan yararlanıyoruz. Dışarıda olanımız halamı arıyor, o da torunlarından Kaan veya Burcu’yu gönderip iki ev ötedeki annemi çağırtıyor.

Bir keresinde aradım halamı. Torunu annemi çağırmaya giderken ben de halamla sohbet edeyim dedim:

-Hala, nasılsın görüşmeyeli?

-İyiyim, ama annen gelene kadar konuşmayalım, para yazmasın sana.

Halam, birinin telefonu dinleyerek görüşmeyi ücretlendirdiğini sanıyordu, konuşmayarak da beni masraftan kurtarmaya çalışıyordu.

Aradan otuz yıl geçti, şimdi hem firmalar “konuştuğun kadar öde” kampanyası başlattılar hem de mahkemeler. Hem konuşanlar, hem de telefonu dinlenenler başladılar konuştuklarını (konuşmadıklarını da) ödemeye.

Hiç yorum yok: