İSTANBUL NE KADAR KALABALIK?


Eskiden sigaranın serbest olduğu dönemde kahveye giren, kahvedeki dumanın ve kokusunun hemen farkına varırdı. Bir süre sonra alışır ve farkına varamaz hale gelirdi. İstanbul'un kalabalığı da öyle. İlk gören için boğucu, çok rahatsız bir durum. Fakat bir süre sonra alışıyor insan. Sadece uzun tatil dönüşlerinde tekrar farkına varıyor kalabalığın, sonra tekrar alışıyor.

Ben üç defa geldim İstanbul'a. Her seferinde de boğdu beni ve bir şekilde gittim alışmadan. Kabul ediyorum, İstanbul bütün olumsuzluklarını kısa sürede unutturacak kadar güzel. İstanbul'da yaşayanların büyük bir çoğunluğun aylarca boğaza gitmedikleri,  kiminin ise Topkapı Sarayından bile haberinin olmadığı bir gerçek.

Ben ise aynı maaşı alacağıma göre, başka şehirde yaşayıp yılda bir hafta İstanbul'a gelerek güzelliklerini yaşamak, zahmetine katlanmadan sefasını sürmek düşüncesiyle her seferinde kaçtım İstanbul'dan.

Yıllardır İstanbul'da yaşayan arkadaşlarımla bu düşüncemi tartışırız ancak asla ikna edemedim. Fakat sonunda bir olay nedeniyle onlar da ikna oldular, İstanbul'un yaşanamaz şekilde kalabalık olduğuna.

Bahar aylarında iki arkadaşımla balığa çıkmıştık. Yani ceviz kabuğu denilen bir sandalla. Sandal aslında iki buçuk kişilikmiş. Biri arkada biri önde ben de ortadayım. O kadar küçük ki biri bir tarafa eğilsem alabora olacağız. O nedenle birbirimizden habersiz ani hareket yapmıyoruz. 


Cevizli-Adalar arası bir mevkiideyiz. Balığa fazla dalmışız ki birden Büyükada önlerinde bulduk kendimizi. Etrafımızda yüzlerce tekne-sandal, herkes gezmede. Bir yandan da biralarımızı yudumluyoruz. Sonunda arkadaşım dayanamadı:

-Hem balık tutarız hem bira içeriz, sıkışırsam da arkamı döner ihtiyacımı gideririm diye düşünmüştüm. Kardeşim, denizi bile kalabalık bu İstanbul'un. Ne tarafa dönsem sandal ne tarafa dönsem insan. Çok sıkıştım dönelim artık, zaten balık da yok.

2 yorum:

mahmutemin dedi ki...

Ah, bir bilene danışsaydınız ya,
İstanbul'un balıkları bile, İstanbul'ludan başkasına gitmez..
ama öğrenmişsiniz işte...
"Güzel..
İstanbul bir başka güzel,
Ya sen olmasaydın?"
Demiş şair...

NzN dedi ki...

13 yıldır İstanbul'da yaşıyorum. Son 3-4 yıldır İstanbul'dan gitme fikri bende de var. Nitekim hadi dediğim anda gerçekleşebilecek bir şey değil bu. İş hayatımı devam ettirmek istiyorsam eğer burada kalmalıyım. Fakat ilerde aynen dediğiniz gibi ben de sadece tadını çıkarmak için gelmek isterim İstanbul'a ama yılda 1 hafta asla yetmez bu oynak şehire :)