SAĞLAM DİŞİ ÇEKTİRMEK


Desem ki “özel hastaneye yatmadan önündeki duraktan taksiye binin”, “ne alaka” dersiniz. “İlginç konu bulmak için saçmalıyor” da diyebilirsiniz. Fakat dediğimi kendim yapsam şu an her şey bambaşka olabilirdi.



Çocuk sahibi olmadan her duyduğumuza kulak kabarttık, her şeyi okuduk, her olasılığı değerlendirdik fakat en gerekli şeyi yapmamışız. Yapsak her şey bambaşka olur, birkaç bin dolar da cebimizde kalırdı.



Çocuğun doğduğu akşam taksiye bindim:

-Ömürlü olsun abi, sezaryen değil mi?

-Nerden bildin?

-Bunca yıldır bu duraktayım. Daha bu hastanede normal doğum duymadım.

Evet, gerçek çıplak ve yalın bir şekilde taksicinin ağzından döküldü suratımıza çarptı. O gün doğan on bir çocuğun hepsinin sezaryen doğması tesadüf değil demek. Ne de olsa sezeryan normal doğumun üç katı fiyatına.

Peki, hastanenin zemin katında içilen sigara (o zamanlar her yerde sigara serbestti) dumanının yukarıdaki hasta odalarına kadar çıkması hangi tıbbi gereklilikten kaynaklanıyordu?
***
-Bir araba hastane bahçesinde nasıl mahsur kalır?

-Özel hastane bahçesi değil mi?

-Nereden bildin?

-Bilmek çok basit, hastaya ameliyat önerilir. İkna etmek için de ameliyatın küçük bir operasyon olduğu, birkaç gün içinde hastaneden yürüyerek çıkabileceği söylenir. Bunun üzerine hasta arabasını hastane bahçesine park eder. Birkaç gün kalacağı için arabanın örtüsünü de örter, hastaneye yatar. Çıkışta arabasına binerek gidecektir evine. Fakat ameliyat basur ameliyatıdır ve on beş gündür yüzükoyun yatmaktadır evde. Hastaneden binerek çıkmayı düşündüğü arabası ise mahsur kalmıştır hastane bahçesinde.
***
Geçenlerde bir arkadaşı gördüm. Kalbi için kontrole gideceğini söylemişti. Ertesi gün akşamı duydum ki açık kalp ameliyatı olmuş. Uzmanı değilim ama devlet hastanesinde lazerle göz ameliyatı olacak babam tepeden tırnağa kontrolden geçirilmişti. Nedenini sorduğumda , her ameliyat öncesi yapılması gereken bir  kontrol denmişti. O nedenle bu arkadaşın bir günde açık kalp ameliyatı olması dikkatimi çekti. Gittim ziyaretine. Arkadaş, devlet hastanesinde sıra beklememek için muayene için uğradığı özel hastanede açık kalp ameliyatını olup çıkmış. Tıp, tetkik yapmadan ameliyat edilebilecek kadar gelişmişti demek.

Tamam, para girdiği her yeri her şeyi bozar, biliyorum. Fakat insan sağlık olunca sanki bir ilke, prensip var sanıyor. Ne de olsa yemin var işin ucunda. Oysa örnekler hep aksini söylüyor. Yirmi yıl önce gel ameliyat edelim denilen sorunumla gül gibi yaşıyoruz hala. Daha geçen yıl, cerrahın “burada ameliyat şartları yok” deme dürüstlüğünü gösterdiği özel hastanede ameliyat için altı bin lira isteyen hoca gördüm.

Diyeceksiniz ki “gözleri kör olan köylüler için mi yazdın bu yazıyı? Evet, onlar için ama bir farkla, yorum farkıyla. Yıllar önce Aziz Nesin’in bir hikayesini okumuş ve çok gülmüştüm. Köye bir dişçi geliyor. “Hazır dişçiyi bulan köylü sağlam dişi bile çektiriyor” diyor hikaye ve ekliyor:

-Nasılsa çürümeyecek mi?

Evet, yıllar sonra hikaye gerçek oldu. Köye dişçi yerine bu sefer göz hastanesi ekibi gelmiş. Tarama da ameliyat da bedava. Böyle olunca kaçar mı ameliyat. Gözler kör olmuş kapanmış. Olsun, nasılsa bir gün kapanmayacak mı?

Hiç yorum yok: