NE ZAMAN?


Babam evin en küçüğü ben de babamın en küçük çocuğu olunca A’şalam da babaanne kıvamında. İyi ki de öyle. Zira babaannem ben küçükken ölmüş. Hiç hatırlamıyorum. Evet, A’şalam  babaannemiz gibi. Ayşe Hala ama biz ona hep A’şala deriz. Her hafta en azından köyden pazara gelir, bize uğrar. Eli boş da gelmez. Aslında bir sürü kendi torunu olmasına rağmen bitmez tükenmez şefkati bize de yeter.

Bir de kuzenim var babamdan iki yaş küçük. Me’rem Hala. Ana-kız son yıllarını bol miktarda gezerek geçirdiler. Gezi dediysem öyle cruise gemileriyle dünya turu veya bir ülke turu değil. Bir vesileye dayalı etraf köy, kasaba ve en fazla şehirlere uzanan geziler. Arada programlarına tanık olurdum:

-Haftaya Tire’de Gülser’in oğlunun sünneti var. Öbür hafta da Didim’de Helime Gadının kızı nişan oluyor. Daha Aydın’da Hacer’e taziyeye gidilecek.

Bunlar ana-kız böyle gezerken A’şala bir düğünde rahatsızlanmış, aceleyle hastaneye kaldırılmış. Babam da çok kızmış, “ne işin var bu yaşta düğünde” diye, gezmesini yasaklamış.  A’şalam ise babamın koyduğu yasağı  (kadınların erkek kardeşlerine düşkünlüğü mutlaka incelenmeli)  delme peşinde:

-Çocukken “kız kısmı gezmez” dediler evde oturduk. Gençken “evlen, kocanla gezersin” dediler. Evlendim, “çocuklar küçük büyüt de gez “ dediler. Çocuklar büyüdü bu sefer de adamı kaybettik. Dul kadın gezmez” dediler, oturduk. Yaşlandık, gezmeye başladık bu sefer de “yaşlısın, hastalanıyorsun, ne işin var gezmede” diyorlar. Söyleyin ben ne zaman gezeceğim?

Hiç yorum yok: