GÜLME KOMŞUNA!

Yıllar önce komşumuz rica etti. Buzdolabı almışlar, bozuk çıkmış, çalışmıyormuş. Üç beş mahalleli güç bela buzdolabını traktöre yükledik, alınan yere götürdük. Onların çalışanlarının da yardımıyla indirdik. Ertesi günü de yine aynı ekip buzdolabını geri getirdik, bin bir zahmetle eve yerleştirdik. Servis diye bir kavram yoktu anlaşılan o zamanlar. 



Nesi varmış diye sorduk. Bir şeyi yokmuş. Komşumuz merakla bir düğmeye basmış, bu da buzlanmayı çözmek için yirmi dört saat dolabı durduran düğmeymiş, dolap ondan çalışmıyormuş.Arızalı falan değilmiş dolap. Buzdolabını o kadar zahmetle alındığı yere götürüp ertesi günü tekrar eve getirmemiz komşumuzun merakından kaynaklanmış. 

O zamanlar çok gülmüştük mahalleliye. 

Bugün ben de bilgisayarımda epeydir çalışmayan kablosuz ağ bağlantısını düzeltmek için teknik eleman çağırdım. Eleman uzun uğraşlar sonucu kablosuz ağ bağlantısının kapatıldığı düğmeyi aradı bulamadı. 

Bunun üzerine internetten birkaç program indirdi olmadı. Tam umudu kesecekken bilgisayarımın açma düğmesinin yanındaki bir düğmeye basınca bağlantı açıldı. 

Meğer geçen gün kilitlenen bilgisayarı düzeltmek için rastgele bastığım düğmelerin arasında kablosuz ağ bağlantısını kapatan düğme de varmış. Eleman kibarlığından bir şey demedi ama benim aklıma komşumuz geldi nedense. 

Ne demişler ; gülme komşuna gelir başına. Otuz yıl sonra da olsa.

Hiç yorum yok: