KOSKOCA SULTAN SÜLEYMAN EROL TAŞ’A DÖNDÜ!

Çocukluğumuzda, Germencik’teki yazlık sinemada, izlediğimiz Türk Filmlerinde, her zaman sevenleri ayırmaya çalışan, onlara kötülük yapan, bir yandan da  kemik sıyırırken korkunç kahkahalar atan adamlar olurdu. Bu kimi zaman Erol Taş kimi zaman da Bilal İnci’ydi.

Tabi Germencik’liler bu kötü adamlara tepkisiz kalmaz ve ellerindeki gazoz şişelerini, “sevenler ayrılır mı lan o..çocuğu” diye bağırarak Erol Taş’ın suratına fırlatırlardı.

Sinemacı Nihat da aniden ortaya çıkar, “ne atıyonuz lan şişileri, içtin gazz on nere kırdın şişi yirmi lere” diye tepki gösterirdi.

Bu nedenle bizim yazlık sinemanın perdesinin önü cam kırıkları ile doluydu ve ön sıralarda oturmak ve film oynarken ayağa kalkmak çok riskliydi.

Bugünlerde, Perşembe günleri Germencik’teki televizyon tamircilerine camları kırılmış televizyonlar geliyor mu bilmiyorum. Gelmiyorsa da gazoz şişelerinin pet şişe olmasındandır. Fakat hemşerilerimin Çarşamba akşamları sevdiğine kavuşamayan şehzadeler için Sultan Süleyman’a tepki gösterdiklerine eminim.

Nedir bu şehzadelerin babalarından çektiği?  Nedir bu sevdiklerine kavuşmak için ödedikleri bedel? Dün akşam da bunlara kocasında boşanmak isteyen Mihrimah Sultan eklendi ve maalesef o da beklediği desteği bulamadı babasından.


Sayın Yapımcı ve senaristler, yapmayın etmeyin. Sultan Süleyman’a kıymayın. Ekranda illa bir kötü adam lazımsa, sevenleri ayıracak biri lazımsa başka birini bulun. Kanuni Sultan Süleyman, gurur duyduğumuz iyi biri olarak kalsın hafızamızda. 

Hiç yorum yok: