BANA ACUN OLMAYI ÖĞRET!

Son günlerde sosyal medyada dolaşan bir laf var: “bana para verme, bana Acun olmayı öğret” diye. Gençlerin, Televole Muhabirliğinden medya patronluğuna ulaşmış birini örnek almaları ve onun gibi olmanın yollarını aramaları gayet normal.

Her şeyin kursunun açıldığı ülkemizde henüz “Acun olma kursu” açılmadığı için gençlerin onun gibi olmayı programlarını izleyerek öğrenmeye çalıştıklarını sanıyorum.

Acun olmanın bilinen ilk şartı, başka ülkelerde denenmiş tutmuş programları ülkemize getirmek, dil bilmek ve insan ilişkilerinde iyi olmak, denilebilir.

Bunun dışında programlarında gördüğüm bir detay var ki bu asla Acun olma yollarından biri değil. Haftada iki gün izlediğim “O Ses Türkiye” yarışmasında jüri üyesi yarışmacı seçerken veya yarışmacı jüri üyesi seçerken, birden konuşma duruyor ve karar veren önce gerilim müziğini bekliyor, ardından vereceği karardan etkilenmesi muhtemel kişiler için üzülüyor ve en sonunda kararını veriyor.

İşte tam bu aşamada bir diyeceğim var gençlere:

1-Yaşam hızla akıp gittiğinden, karar verirken hızlı olmak ve kararımızdan etkilenecekleri değil kararımızın doğru olduğunu düşünerek için karar vermemiz gerekir.

2-Her gün yüzlerce karar vermek durumundayız. Her karar verişimizde, o çalan gerilim müziğini beklersek bazı durumlarda geç kalabiliriz.


3- Ve asla Jüri üyesi veya yarışmacı örnek alınarak karar verilmez. Acun olmak için Acun gibi karar verilir. Bir polis müdürünün dedektife dediği gibi; polis gibi düşünerek cinayeti çözemezsin ancak katil gibi düşünerek cinayeti çözebilirsin!

Hiç yorum yok: