SEN KÖTÜSÜN!


Öncelikle şunu söyleyeyim ki; evet, hayatta her şey siyah beyaz değil. Başka renkler de var. Her şeye ak ve kara olarak bakılmasının, insanlara hak etmedikleri itham ve eleştirilerde bulunulmasının haksızlık olduğunun da farkındayım.

Ancak öyle bir çağda yaşıyoruz ki neredeyse bütün kavramların kelimelerin içi boşaldı, her şey sulandı. Örneğin “aşkım” kelimesi.  Geçen göbekli, pala bıyıklı bir adamın karşısındaki sakallıya dediğini duydum ki; artık bu kelimenin anlamını tamamen yitirdiği, cenaze töreninin yapılması gerektiğini anladım.

Evet, kelimeler anlamını yitirirken bir yandan da bazı kelimelerin tedavülden kalkmakta olduğunu görüyoruz. Hoşgörü, olayı yumuşatma, çarpışmadan kaçınma saiki ile en kötü en sert eleştiriyi gerektiren davranışlara bile tepkimiz kalmadı neredeyse. Bir de üzerine anlayışlı olmak, sertlikten kaçınmak kavramları eklenince tepkisiz toplum haline doğru gidiyoruz.

Örnek mi? Adam televizyonda birine iftira etmiş adam intihar etmiş veya adamı sapık ilan etmiş adamı öldürmüşler. Tepki, meslek örgütünden:

-Her meslekte olduğu gibi maalesef bizim aramızda da yanlış yapanlar çıkabiliyor!

Veya adam sarhoş geçmiş direksiyona hatalı sollama, beş ölü. Ya da çiğnemediği trafik kuralı kalmamış otuz kişi doldurmuş minibüse, on dört ölü:

-Trafik canavarı!

Yani Canavar Ahmet, Katil Hasan, Pezevenk Hüsnü, Tecavüzcü Coşkun yok. Trafik canavarı var, kader kurbanı var, maalesef hata yapanlar var.  

Efendim, burada bir hata nedeniyle insanları hak etmedikleri cezaya çarptırmaktan,  insanları dışlamaktan bahsetmiyoruz. Hani indirim yapıla yapıla artık malın gerçek fiyatı belli değil ya, insanlar da ne yaptıklarını bilsin istiyorum. Ayna tutalım, mazereti de biz bulmayalım. Hem biz hem de hatayı yapanlar yaptıklarıyla yüzleşsinler, farkına varsınlar ve mümkünse bir daha da yapmasınlar.

Yıllar önce birine “sen kötüsün” demiştim. Bir süre sonra davranışlarını değiştirdi, hatasını anladı ve bana dedi ki:

-“Sen kötüsün” dediğin için sana çok kızmıştım. Çok zoruma gitmişti. Düşününce sana hak verdim. Bir daha aynı hatayı yapmamaya karar verdim!

Görüyorsunuz ki etkili bir yöntem. Yoksa niye var “kötü “kelimesi? Sözlükte bulunsun diye mi  yoksa sadece hikaye ve romanlarda bilinmeyen hayal ürünü kahramanlar için kullanılsın diye mi? 

1 yorum:

Bucera dedi ki...

Çok hassas bir konuya değinmişsin Erkan bey kötü birine ''sen kötüsün'' demek hem meharet hem de cesaret ister. Tabii ki yapıcı kötüyü söylemekten bahsediyoru. Başarmışsın.
Bu arada ''aşkım'' kelimesi sakallı ve göbekli karşılıklı güldüm çok allah rakmey eylesinb artık ne diyelim.