DOĞRUNUN YANLIŞA İHTİYACI YOKTUR!

Bazen kendimi “Facebook Polisi” gibi hissediyorum: “bu tür paylaşımları yanlış buluyorum” demeye çekiniyorum. Fakat mademki bir aradayız ve mademki yaptığımız paylaşımlarla birbirimizin vaktini alıyoruz o halde demeye hakkım var diye düşünüyorum.

Ayrıca mademki Erman Toroğlu’nun, “iyi hakem gördüğü her pozisyona düdük çalabilen hakemdir, çaldığı düdükten korkmayan,  düdük çaldığı oyuncunun büyük takım küçük takımdan olduğuna bakmayan, çaldığı düdüğün arkasında durabilen hakemdir” sözünü şiar edinmişiz o halde düdük çalmaya devam edeceğiz.

Hatay’daki gösteriler sırasında kaybettiğimiz Ahmet Atakan’ın ölümü ile ilgili olayı kınayan birçok paylaşım yapıldı. Bunların en fazla paylaşılanı, “özel tim mensubu olduğunu ve Ahmet’i vurduğunu” söyleyen birinin sözleri idi.

Tabi ki bu sözler büyük bir infial yarattı ve bu kişinin polis olup olmadığının açıklanması yönünde de birçok paylaşım yapıldı. Sonunda bu sözleri paylaşan kişinin bir “ergen” olduğu ve dikkat çekmek için yaptığı anlaşıldı.

Bir gencin ölümü hepimizi üzüntüye boğan bir durumdur ve şiddetle kınanması, faillerinin ortaya çıkarılması gereken bir durumdur. Bu duygusal ortamda insanların gördüğü paylaşımları sakin bir şekilde analiz etmesi, doğruluğu araştırması tabi ki zordur.

İşte benim dikkat çekmek istediğim husus da bu. Bir insan dikkat çekmek isterse yapacağı şey bellidir: ya Taksim’de soyunur ya da herkesin tepkisini çekecek bir şeyler söyler. Sonra da oturur yarattığı eserin “keyfini” çıkarır. “Anıtkabiri yıkacağız”,”Atatürk’ü sevmek zorunda mıyım?” gibi açıklamaları bu kapsamda görüyorum.

Bunun dışında haklı davasını savunmak adına başörtüsü takıp ilginç şeyler söyleyerek karşı olduğu görüşleri zor durumda bırakmaya çalışan mizansen videolar da var.

Ben bu mizansen videolara ve toplumu kışkırtıcı paylaşımlara tepki göstermek adına onların paylaşılmasına ve daha çok insana ulaşmasına katkıda bulunulmasına karşıyım.

Gerçek ortaya çıktığında, bu paylaşımların yanında doğruyu söyleyen ve gösteren diğer paylaşımların değeri düşmektedir.

Bir olaya tepki gösterilmesi, gösteriler yapılması doğrudur ve bir haktır. Gösterilere orantısız güçle müdahale edilmesi ve nihayet gösterilerde yirmili yaşlardaki gençlerimizin ölmesi de yanlıştır.

Doğruyu söylemek ve savunmak, yanlışa tepki göstermek haklı bir davranıştır. Bir şeyi savunmak için haklı olmak yeterlidir. Haklı olmak da güçlü olmak demektir. O nedenle doğruyu savunurken yanlıştan yardım istemeye de gerek yoktur.

Kısacası, doğrunun yanlışa ihtiyacı yoktur!


Hiç yorum yok: