AYIRIN GARİ!



Bir çocuk parkında, kum havuzunun etrafında toplanmış bir kalabalık. Kalabalığı görünce biz de merakla oraya gittik. Gördüğümüz şey hiç de alışık olduğumuz bir şey değil. Kum havuzunda iki kadın yerdeler. İkisinin de saçı birbirinin elinde. Başörtüleri kafalarından sıyrılmış, uzun etekleri de toplanmış tam dağınık vaziyetteler. Anladık ki kavga ediyorlar.

Tecrübelerimize göre bir yerden bağırtı, küfür ve de kadın çığlığı geliyorsa, bilin ki erkekler kavga ediyordur. Bazı kadın kavgalarında da bağırıp-çağırma duymuşluğum vardır ama bu kavga bir tuhaf. Anladığım kadarıyla çocuklarını eğlenmeye getirdikleri bu parkta muhtemelen de çocukları yüzünden kavgaya tutuşmuşlar. Fakat içgüdüsel başladıkları bu kavga hiç istemedikleri bir aşamaya gelmiş. Telini göstermemek için bunca çaba gösterdikleri saçları hem ortada hem de başka kadının elinde ve kum içinde, güneş yüzü göstermedikleri bacakları ise tamamen meydanda. Bütün bunlara rağmen, egoları kavgadan çekilen, karşıdakinin saçını bırakan kişi olmalarına engel. Durumlarından memnun olmasalar da ayrılmaya da niyetleri yok.

Aklıma bizim deve güreşleri geldi. Meydana çıkan iki deve, on dakika içinde güreşe başlamazlarsa, güreşmeye istekli davranmazlarsa veya güreşe başladıkları halde birbirini yenememişlerse ayrılırlar. Bunun için de görevli kimseler vardır. Hakem heyetinin kararı üzerine, cazgırın bağırmasıyla en az beşer kişi iki guruba ayrılmış bu görevliler, develerin bacaklarına doladıkları urganı çekerek develeri ayırıp güreşi bitirirler. Bu nedenle bu görevlilere urgancılar denir.Urgancılar sayesinde hem seyirci güreşten sıkılmamış olur hem de develer gururu kırılmadan ayrılmış olur.

Kadınların bu halini görünce içimden haykırmak geldi:

-Urgancılaaa, ayırın gari!

Hiç yorum yok: