O ANI YAŞAMAK


Tembellik yaratıcılığı yetenekleri artırır mı yoksa züğürt tesellisi mi bu? Ya da nasıl oluyor da tembel oluyor insan; genetik mi, bencillik mi? Ne olursa olsun, evet tembel birisiyim ben. Araba kullanırken vites değiştirmeye bile üşenirim:

-İleride kırmızı yanıyor, nasılsa duracağım ne gerek var üçe almaya?

Ya da:

-Ne gerek var arabayı yıkatmaya, nasılsa sokağa bırakıyoruz kirlenmeyecek mi?

Ancak tembelliğin yetenekleri artırdığı, insanı yaratıcı yaptığı da bir gerçektir. Ben hiç ışık yakmadan, yerde yatan ağabeyimin üzerine basmadan odamızın kapısını açar, salondaki muhtemelen köyden gelen ve yerde yatmakta olan bir akrabamı da çiğnemeden dış kapıdan çıkarak avludaki tuvalette yine ışığı yakmadan ihtiyacımı görebilirim. Sonra da aynı yoldan aynı şekilde geri dönebilirdim.

Işık yakmada gösterdiğim tembellik, gece görüş yeteneğimi artırmıştır.

Evet, bu sabah da öyle oldu; bindim otobüse, oturdum. Paltomun düğmelerini çözmeden. Nasılsa inince düğmelemeyecek miyim?  

Oysa yanıma oturan kız benimle aynı fikirde değildi. Oturdu, bir güzel mantosunu çıkardı, katladı kucağına koydu. Sonra elindeki poşetten bir kağıda sarılı gevreğini çıkardı. Kağıdı bir güzel yaydı kucağına.(Ne koktu şu gevrek de sabah sabah) Sonra ayranını bir güzel salladı ve pipeti soktu üzerinden. Başladı yemeğe; bir gevrekten ısırdı üzerine bir yudum ayran.

Hani derler ya “kadın sevildikçe güzelleşir” diye, gevrek de adeta ısırıldıkça kokusu yayıldı etrafa. Kız, karşısında ve tepesindeki bir sürü insana aldırmadan yaptı kahvaltısını. Bana, “Amca, bir parça alır mısın” bile demeden. (Abi denilen günleri özlemle anıyorum bu arada)

Şimdi, bu sabaha aynı anda, aynı otobüste, aynı koltukta, aynı sürede bir kızla yolculuk yaptık. Otobüs yolculuğu, benim için ev ve iş arasında geçen lüzumsuz bir zamanken o kız için sabah keyfi idi.

O kız çoktan açlık güdüsünü bastırmış belki de çoktan çiftleşme güdüsünü harekete geçirmişken ben hala doğrunun peşindeyim burnumda o gevreğin kokusu. 

Ne dersiniz? Hayatı yaşamak mı sorgulamak mı gerekli. 

Hiç yorum yok: