MİLLETVEKİLİNİN EK İŞİ


Sizi bilmem ama ben artık spor yorumu, siyaset yorumu ve siyasetçi tartışması izlemiyorum. Nedeni, tartışmaların çok sığ hale gelmesi. İzledikten sonra soruyorum; ne kaldı aklımda, ne kattı bana? Kocaman bir hiç…

İnsan bu programları tartışmaları izleyerek vaktini ayırdığına göre; öğrenmek, birikimlerini artırmak hiç olmadı bir güzel söz, bir “taşı gediğine koymak” davranışı bekliyor.

Eskiden, söylenenler hep lafta kalsa da hiç olmazsa birkaç zeka parıltısı söz kalırdı aklımızda. Örnek mi?

Şimdi, bir erkek şarkıcımız cinsiyet değiştirmiş, evleniyor. Bir yattaki nikahını da bizzat belediye başkanı kıymış. Konuya ilişkin gazetelerde çarşaf çarşaf haber ve fotoğraflar. Meclis toplantısında da tabi ki sert eleştirilere uğruyor. Belediye başkanı da yanıt veriyor kendisini eleştiren pala bıyıklı, maço meclis üyesine:

-Ben ayrım yapmam. Getir pembe nüfus kağıdını, senin nikahını da kıyayım!

Bir başka sefer de bir bakanımız, sık sık insan hakları denetimine gelen ve yazdıkları raporlarla Avrupa Parlamentosunda aleyhimizde kararlar alınmasına neden olan iki bayan Alman milletvekiline kızıyor ve onlar için “fahişe” diyor. Bunun üzerine ertesi günü Almanya’daki gazeteler manşet atıyor:

-Biz milletvekillerimizin ek iş yaptığını bilmiyorduk!

Hiç yorum yok: