YÜRÜYEMEYEN TAVUKLAR

Geçen akşam NTV'de Oscar Adayı bir belgesel izliyorum. Çevre üzerine. Bir yerinde ilginç bir şey söyledi. Tavukların çabuk kilo tutmaları için hareketsiz sadece yem yediklerini duymuştum fakat artık yedikleri yemden vücutları kemiklerinden daha çok geliştiğinden artık ayakları vücutlarını taşıyamıyormuş.

Yediğimiz, tavuk dediğimiz canlılar yürüyemeyen yepyeni bir canlı türü haline gelmişler adeta.İnsanlığa ucuz gıda sağlamanın sonucuymuş bu yürüyemeyen tavuklar.

Belgeselde tavuk, sığır ve bunlar için gerekli mısır üretimi anlatıldı uzun uzun.Hiç biri doğal değil, sadece ve sadece ucuz ve fazla üretim için herşeyin mübah olduğu, üreten büyük firmaların herşeye hakim oldukları bir üretim. O kadar öyle ki ürettiğinden tohum elde eden üreticiler firmaların tuttuğu dedektiflere yakalanıyorlarmış.Tohum alma hakları bile yokmuş üreticinin.Ki bu gerçekler de büyük firmalardan korkmayan az sayıdaki üreticilerin anlattıkları gerçekler.

Peki insan ne halde? Bir vesileyle öğrendim ki çok yakınımda bir ağaca çıkıp meyve toplamamış çocuklar varmış. Ya da henüz bir şeftaliyi ısırmamış. Annesinin soyup getirdiği şeftaliyi yermiş çocuk.

Geçen bir olay anlattılar. Misafirliğe gidilen bir evde, doğal olarak misafir çocuk arkadaşının odasına gitmiş.Uzun süre odadan ses gelmeyince merak edip bakmışlar.İki çocuk dizüstü bilgisayarlarından chat yapıyorlarmış. Karşılıklı konuşmak daha zor geliyormuş.

Bu bir "nerede eski günler" serzenişi değil ya da ""bizim zamanımızda" asla değil.Bir yerde okudum.Son yüzyıldaki bilgi birikimi, insanlığın yüzyıl öncesine kadar biriktirdiklerinden daha fazlaymış. Bu insanoğlunun dönüşümü, mutasyona uğraması bence.

Konuşmuyor, yazışıyoruz. İltifat etmiyor, beğeniyoruz. Yaptığımız yorumlar ise asla anlaşılamıyor. Konuşulan dil, dil değil.Yazılan ise hiç değil.Vücutlarımız da dönüşüme uğradı. Klimasız vücut ısımızı ayarlayamıyoruz artık.

Kargo, internet, evlere servis o kadar arttı ki evden çıkmamız gerekmiyor. Herşey ayağımıza geliyor, tanıdıkları da nette görüyoruz. Bir de sanal el öpme çıksa bayramlar da aradan çıksa.

Ulaşım araçlarının gelişmesi, herşeyin ayağımıza gelmesi nedeniyle yürümeyi unuttuk.Hastalıklarımız arttı doğal olarak. Oysa bütün hastalıklara çözüm olarak yürümemizi öneriyor doktorlar.

Bu gidişle ayaklarımız gövdemizi taşıyamayacak, biz de yürüyemeyen tavuklara döneceğiz yakında. Mutasyona uğrayıp düşünen hayvan özelliğimiz de kaybolur yakında.

Belki de yürüyemeyen, düşünemeyen insanı yönetmek daha kolaydır, kimbilir?

Hiç yorum yok: