BARIŞ AĞA!


-Nasılsın Barış Ağa?

-Tamam, Barış Ağa!

-Uyanmış Barış Ağamız!

Bu her gün duyduğum fakat duydukça da tuhafıma giden bir konuşma. Hayır, tabi ki bir baba ile oğlun konuşması değil tuhaf olan. Ama bir şeyler de var kulağı tırmalayan.

Düşüne düşüne sonunda buldum tuhaf olanı: Barış Ağa!

Hani otobüste veya trende ters oturursanız başınız ağrır ya: yönünüz arkaya bakıyor, oysa otobüs sırtınıza doğru gidiyor öyle bir şey bu. Barış ve ağa kelimelerinin yan yana gelmesi de bence aynı etkiyi yaratıyor insanda. Barış yeni bir kelime, yeni bir isim. Ağa hitabı ise eski bir deyim. Örneğin 

Hasan Ağa iyi de Barış Ağa tuhaf. Aynı Berke Ağa olmayacağı gibi.

Barış veya Berke, “bey” kelimesi ile yan yana kullanılmak için yaratılmış bence. Ayrıca uzun saçlı, entelektüel ve hukukta okuyan bir çocuğa “ağa” demek de neyin nesi?

Demem o ki, yanına “ağa” kelimesini getireceğin çocuğa Barış ismini neden koyuyorsun kardeşim? Hasan koy ki, hem yakışsın hem de bizim kafamız karışmasın!

Hiç yorum yok: