ÇOCUKLAR NEDEN PAHALI CEP TELEFONU İSTİYOR?


Bütün ana-babaların derdidir çocukların pahalı istekleri. Son yıllarda ise istekler sadece telefonu üzerine yoğunlaşmıştır. Ekonomik durumu ne olursa olsun her anne babadan pahalı telefon istenir. Genelde ana baba bu isteği karşılamakta zorlansa da bazen neredeyse eve aldığı ekmeği kısıp çocuklarının isteğini yerine getirmek zorunda kalır.

Alması bir şey değil de sadece çocuğuna istediği zaman sesle ulaşma arzunun tatmini için ağırdır ödenen bedel. Ama sadece büyükler için bu böyledir. Yoksa çocuk için alınan şey her zaman yetersizdir. Üst modeli alınamadığından şimdilik kabul edilmiştir ve en kısa zamanda yenilenecektir eldeki telefon.

Peki, neden bize lüzumsuz ve pahalı gelen cep telefonu çocuklarımız için bu kadar önemlidir ve neden bu kadar özelliği olanı, pahalı olanı istenmektedir?

Geçenlerde bir arkadaşım dijital göçmenler-dijital yerliler kavramından bahsetti. 1992’de teknolojinin dönüşüm geçirmesi ve yaşamımıza bir başka şekilde girmesi sonucu nesiller arasında teknolojiye bakış farkı oluşmuş. 1992’den sonra doğanlar için her şey olağanmış ve bunların teknolojinin getirdiklerine uyumu mükemmelmiş. Bu tarihten önce doğanlar ise dijital göçmenmiş. Nasıl göçmenler geldikleri yere uyum zorluğu çekerse dijital göçmenler yani 1992 öncesi doğanlar da tıpkı göçmenler gibi teknolojiye ayak uydurmakta zorlanıyormuş.

Cep telefonunun her gün bir başka işe yaradığını görünce şaşırmamın ve alınan telefonları pahalı ve gereksiz bulmamın nedeni şimdi anlaşıldı. Daha geçen gün otobüste bir kızın iki kameralı cep telefonuna bakarak rujunu tazelediğine şaşırmışken dün akşam dijital göçmenliğim yeniden hortladı. Her hafta yaptığım gibi, Karşıyaka İskelesine nazır sahildeki bir mekana oturup dernek toplantı saatini beklemeye başladım. Gelen gidenlere bakarak vakit geçirirken içerideki gürültünün had safhaya ulaştığını gördüm. Oysa içeriye girdiğimde tek başına oturan birkaç kişiden başka kimse yoktu. Ne zaman geldi ki bu kadar gürültü yapacak insan?

Geriye dönüp baktım, gelen giden yok. Oturanlar aynı insanlar fakat herkes çıkarmış telefonunu konuşuyor. Gördüğüm, cep telefonlarının hiç aklımıza gelmeyen bir özelliği idi, barmen ve konsomatris özelliği. Mademki insanlar yalnız ve mademki içki içecek biri yok. O halde telefon ne güne duruyor? Söyle içkini, ara arkadaşını bütün gece konuş. Ne sohbet edecek barmene ihtiyaç var ne de konsomatrise. Bu gidişle yalnız müşterilere hizmet eden barmen muhabbeti ve konsomatris hizmeti çöpe atılacak. Hem cüzi bir konuşma bedeli ile hem sohbetini yap hem de karşındakine içki ısmarlama masrafından kurtul.

Evet dijital göçmenler, cep telefonunun telefon, saat, kamera, fotoğraf makinesi, müzik seti, televizyon, geçenlerde tanık olduğum ayna özelliğinden sonra barmen ve konsomatris hizmetini de gördükten sonra cep telefonlarına ödediğimiz para inanın çok değil. Yeter ki onun sadece telefon olmadığını ve birçok işimizi gördüğünü bilelim!

1 yorum:

tunakahve dedi ki...

Yolda ,otobüste kalabalık yerlerde on kişiden üç kişi mutlaka iletişim halinde ...konuşuyoruz ,konuşuyoruz da bu kadar ne konuşuyoruz? Hiç düşünüyormuyuz acaba? kısaca çevrim içi yaşamlar arasında kaldık ..