KIRILAN BÜRYAN DİRENİŞİM


Bilen bilir, bilmeyeler için söyleyeyim:

-Bir şeyi yapmaya mecbur olmaktan nefret ederim!

Şimdi Türkçe öğretmeni Saniye kızacak bana yine bozuk cümle kurduğum için ama ne yapayım? Nefret ettiğim mecburiyetler değil. Öğrendik artık “sevdiğin şeyleri yapmak için sevmediğin şeyler yapmak zorundasın”. Gezmek için çalışmak zorundasın vs.

Yarısını geçtiğim ömrümün bu aşamasında mecburiyetleri sorgulayacak da değilim. Emekliliği gelmiş birinin “neden çalışıyorum”, “neden çalışmak için erken kalkıyorum” sorularını sorması abes değil mi?

Ancak bozuk bir cümleyle anlatmak istediğim şey, bir şeyi yapmaya mecbur bırakılmak, zorlanmak. Öyle olunca da insanda tam tersini yapma arzusu depreşiyor, çok basit konularda inatlaşıyor. Zaten ömrümüz, ekonomik zorluklar, yatılı okul kuralları, bu zamanda bu coğrafyada bulunmaktan ötürü bir sürü zorlukla, mecburiyetlerle geçmiş, bazı konularda olsun serbestlik istiyor insan. Ama ne mümkün?   

Bunca cümle, bunca giriş ne için biliyor musunuz? Büryan yememek için. Efendim, Bitlis’e göreve gitmişiz. Daha gitmeden başlamış muhabbet; büryan yersin ne güzel!

Kardeşim, göndermişsin zorla Bitlis’e. Öyle bir görev vermişsin ki aylarca oradasın, ardından Van ve en son da Hakkari. Hayır, şehre değil tepkim, oraya göreve gitmeye de değil. Bir nevi timsah gözyaşlarına, teselli sözlerine tepki duyuyorum. Göndermişsin veya gidiyorum, karışma artık bana ve ne yiyeceğime. Bodrum’a gönderdiğine diyor musun “denize gir” diye?

Evet, vardım Bitlis’e, aylarca da kaldım. Gelen bir sürü “büryan yemeğe gidelim” önerisini de bir şekilde savuşturdum. İnanmayacaksınız ama büryan yemeden Van’a gitmeyi başardım. Konya ‘da aylarca her gün önünden geçtiğim halde Mevlana Müzesini gezmeden ayrıldığım gibi.

Van ve ardından Hakkari ‘de görev yaptıktan sonra tam İzmir’e döneceğim sırada bir sarı zarf aldım. Van, Bitlis ve Muş’ta kısa süreli yeni görevler bekliyordu beni. Bu sefer yol tersinden başladı. Hakkari, Van ve Bitlis. Fakat bu sefer Bitlis’e iner-inmez hemen müdür beye rica ettim:

-Aman müdür bey yiyelim şu büryanı da tekrar gelmek zorunda kalmayalım buralara!

Hiç yorum yok: