BİRBİRİNİ DİNLEMEYEN/ANLAMAYAN İNSANLAR TOPLULUĞU!

-Beyefendi, kulak misafiri oldum da…
-Kulağınızı şiddetle kınıyorum hanımefendi!
Daha önce yan masada oturan bir kadınla yaptığım bir konuşmaydı bu. Ve fakat bugün kendi kulağımı da kınamak durumundayım. Zira ben de bugün yan masaya kulak misafiri oldum daha doğrusu olmak zorunda kaldım. Çaresizce telefonda konuştuğu kişiye bas bas bağıran kadını duymamak mümkün değildi zira.  
-Anne, ikinci noterde elektirkler kesikti üçüncü notere gittik!
-…
-Hallettik anne merak etme!
-…
-Elektrikler kesikti diyorum sana!
-…
-İşi hallettik anne, ne fark eder ha ikinci noter ha üçüncü noter?
-…
-Bağırma anne, hallettik daha ne istiyorsun?
-…
-Sen hep böyle yapıyorsun zaten!
Efendim, anladığım kadarıyla yan masadaki orta yaştaki kadın ve kocasının noterde bir işi varmış. Gittikleri noterde elektrikler kesik olunca diğer notere gitmişler ve işlerini orada halletmişler. Ve fakat kadın bilgi vermek için aradığı annesine bir türlü anlatamıyor neden diğer notere gittiklerini.
Düşündüm de kadının başına gelen hemen hemen her gün bizim başımıza da gelmiyor mu? Ya da açın televizyonu, haberlerde, dizilerde ve tartışma programlarında da benzer durumlar yaşanmıyor mu?
Ah teyzem, kızın işini halletmiş, bildiğim kadarıyla noterler arasında iş açısından bir fark yok, masraflar da aynı.
Değer  mi onu kocasının yanında rencide etmeye, değer mi kızının sinirlerini bozmaya, değer mi yan masada oturan bana da bu blogu yazdırmaya?


Hiç yorum yok: