GÖÇMENLER AVRUPA’YA DEMOKRASİ GÖTÜRÜYOR!

Toplumsal hafızamız zayıf, yaşadıklarımızı analiz etmeyi de başkalarına bırakmışız. Bize söyleniyor biz de inanıyoruz. Sonrasını sorgulamıyoruz. Bize hep söylenen, “bir isteyenler var bir de iztemezükçüler”. Biz isteyenlerin yanındayız hep.

Özal, sigara ithalatını serbest bıraktığında isteyenler alkışladı, istemezükçüler “Türk tütünü biter” dediler. Aradan bunca yıl geçti, kaldı mı Türk Tütünü?

Özelleştirmeler başladığında, isteyenler alkışladı, istemezükçüler tu kaka oldu. Aradan bunca yıl geçti, bir muhasebesi yapıldı mı, işsizliğin artması, tarım ve hayvancılığın geldiği durumda ne kadar katkısı var özelleştirmenin?

İlk Körfez krizinde “Dünya liderimiz” can havliyle ABD’ye destek olurken, savaşa karşı çıkan ve bir Kürt devleti tehlikesine dikkat çeken iztemezükçüler “Saddamcı” oldular. Irak işgal edildikten, fiilen üçe bölündükten ve de işgal gerekçesi “kimyasal silahların” olmadığı anlaşıldıktan sonra ne düşünüyorlar acaba “dünya lideri”nin peşindekiler?

Derken Arap Baharı geldi çattı; yine oralara bahar geldi, demokrasi geldi diye bayram edenler ve dışarıdan müdahale ile demokrasi götürülemeyeceğini iddia eden Esedci istemezükçüler.

Evet, şimdi medyada, sanal alemde, etrafımızda bir sürü yerinden yurdundan edilmiş, onar onar ölmedikçe haber dahi olmayan yersiz yurtsuz insanlar oryaya çıktılar. Herkesi özellikle de batı medyasını bir telaş sarmış durumda. Binlerce insan gemiyle, botla ne bulduysa huzur içindeki Avrupa’ya doğru yola çıkmış durumda.

Korkmayın ey Avrupalılar, bu insanlar demokrasi götürdüğünüz Afganistan, Irak, Suriye, Libya, Mısır ve Yemen’in insanları. Size iadeye geliyorlar.


Ne de olsa komşunun tabağı boş geri verilmez!

Hiç yorum yok: