ÇİĞNENMEMİŞ ÇİĞ KÖFTE


Dünya globalleşti, mesafeler kısaldı, insanların birbirlerinden haberleri oldu ve kültür alışverişi de hızlandı. İnsanların birbirlerine olan merakı, kılık-kıyafet ve yemek alanlarında da kendini gösterdi. Herkes yeni tatlar, yeni heyecanlar peşinde koşar oldu.

Dünya hızla değişiyor, insanlar da zevkler de hızla değişiyor, kabul. Fakat yaşam ne kadar hızlansa da yüzyılların oluşturduğu birikimi kısa sürede oluşturmak öyle kolay değil.

Efendim, çocuklarımız sayesinde tanıştığımız bir gurup arkadaşımız var. Sık sık bir araya geliyoruz. Çocuklarımız da bu sayede tek çocuk yalnızlığı yaşamıyor.
Günlerden bir gün bir telefon:

-Abi, bu akşam çiğ köfte yapalım diyoruz. Senin evde yapsak olur mu?

-Tabi ki.

-Sen bir şey alma. Biz her şeyi getiririz!

-Hay hay.

Akşam bizim evde toplanıldı. Kadınlar salonda, çocuklar da bizim oğlanın odasında otururken balkonda bir faaliyet başladı. Tecrübeli ve ustaca hareketlerle çiğköfte yoğrulmaya başlandı. 

Genelde ben mangalda ateşi körüklemek, çiğ köfte yaparken de yapanın terini silmek işini üstlendiğim için elimde mendille yerimi aldım. Fakat bana pek iş düşmedi. Zira köfteyi yoğuranlar pek terlemedi. Daha önce gördüğümde köfteyi yoğuranlar avuçları içindeki malzemeyi birbirine sürterken bu arkadaşlar ellerinin tersiyle sini içinde ezmekteydiler.

Sordum, bu işte tecrübelilerdi. Memleketlerini sorduğumda işin rengi ortaya çıktı. Bir arkadaş Uşak’lı diğeri Manisalıydı. Ben de Aydın’lı olduğuma göre yapılacak çiğ köftenin akıbeti şimdiden belliydi.

Birkaç kere “arkadaşlar çiğ köfte böyle yapılmıyordu galiba” dediysem de sesimi duyuramadım. Arkadaşların gayretini görünce de heveslerini kırmak istemedim. Arkadaşlar uzun uğraşlar sonucunda hazır ettiler çiğ köfteyi. Soran gözlerle de bana uzattılar.

Tamam, Urfa’da Diyarbakır’da, Elazığ’da ve Mardin’de çiğ köfte yemiş birine ne kadar güzel yapsanız çiğ köfte beğendirmek zordur. Fakat ben oralarda bile sevmemişim ki çiğ köfteyi hamur yoğrulur gibi yapılmışını nasıl seveyim? Fakat emeğe saygımdan ve de ayaklarıyla çiğnemeden yapmış olmalarına olan minnetimden ötürü onayı verdim:

-Diyarbakır’daki gibi olmamış ancak onların malzemesi tabi ki farklı. Bu malzemeyle gayet güzel olmuş!

Demem o ki, globalleşme, kültürel değişim tamam ama yüz yıllık yemek kültürünü birkaç kitap okuyarak veya seyrederek elde etmek mümkün değildir. Şimdilik çiğ köftenin hamur gibi yoğrulmayacağını bilin yeter!

Hiç yorum yok: