TARİH YAZAN 444’LÜ HATLAR


Şöyle soralım, 1950’li yılları en iyi anlatan, o devirde çekilmiş bir film mi, o devride yazılmış bir roman mı yoksa Demokrat Partili ve CHP’li bir politikacının söylevi mi? Herhalde bir sıralama yapılsa ilk sırayı film alır, ikinci roman, üçüncü ise yoktur bence. Zira politikacı söylevleri gerçeği değil gösterilmek istenen gerçeği, temenniyi söyler.

Buradan hareketle, bugünü ileride anlamak-öğrenmek isteyenlere üç tavsiyem olacak:

Birincisi, Çubuklu Yaşar’ın şarkıları: Günümüzde reklam verenlerin başında gelen bankalar ve cep telefonları aleyhine yazılı ve görsel medyada gerçeğe dair bir şey okumanız-duymanız mümkün değildir. Örneğin kredi kartları hakkında bildiğim tek gerçek Çubuklu Yaşar’ın şarkılarındadır.

Ulan Kazım, lan Kazım,
Gart senin nene lazım?
Yandı mı şimdi ağzın,
Ah Kazım!
***
Cartlayalım da carlayalım
Nakit değil gartlayalım
Eve haciz gelince de
Halı kilimi toplayalım.

Veya bugünlerde bazı arabaların tüplü olduğunu, yunus polis ekiplerinin bulunduğunu ve günümüzde yabancı kadınların revaçta olduğunu yine bu şarkılardan öğrenebilecektir yeni nesil.

İkincisi, benim yazılarım: Kendi yazım diye söylemiyorum ama benim yazılarımda günümüzde yaşanan her şeye dair biz iz bulmak mümkündür. Bugüne dair ne varsa yazmaya, bir kenara not almaya devam ediyorum. Bu o kadar öyle ki kendisi de bir yazı erbabı arkadaşım bile isyan etti sonunda:

-Bunlar da yazılır mı kardeşim, ne var ne yok yazıyorsun!

Demem o ki ileride bugünleri öğrenmek ve anlamak isteyenler için de en önemli kaynak olacak benim yazılarım.

Bence bugünü anlatan kaynakların üçüncüsü ve en önemlisi 444’lü hatlarda kaydedilen görüşmeler: Sonuçta Çubuklu Yaşar da ben de faniyiz ve hem gözlemlerimiz hem de yazdıklarımız-söylediklerimiz sınırlı. Oysa 444’lü hatlar gerek yaşamın her alanına dair görüşmeleri kaydetmeleri hem de teknik kapasiteleri ve arayan insan sayısı bakımından tarihin yazıldığı en önemli yerlerdir.

İleride insanlar bugünü anlamak istediklerinde ne göz boyayan reklamlar ne gerçeği tersine çevirmekte mahir politikacı söylevleri ne de daima yönetenin ve güçlünün borazanı olanların yazdıkları onlara bilgi verecek.

Onlar ancak 444’lü hatlarda kaydedilen görüşmeleri dinlediklerinde öğrenecekler gerçek yaşamı. Bir bankanın çalışma sistemini benim bir görüşmemi dinleyerek öğrenebilirler örneğin. Ya da vatandaşın aboneliğini iptal için neler çektiğini, nasıl kandırıldığını görebilirler. Vatandaşın içinden geçenleri, muhatabı personele “siz üzerinize alınmayın” diye başlayan ve “…im” diye biten cümlelerinden anlayabilirler.

Evet, siz bakmayın ucuzlamış “tarih yazdı”, “tarihi konuşma”, “tarihe not düştü” laflarına. Gerçek tarih şu an 444’lü bir telefonun ucundakiler tarafından yazılıyor:

-Size hangi adınızla hitap etmemi istersiniz?
-…
-Size yardımcı olabileceğim başka bir konu var mı?
-…
-Ben de sizin…

Hiç yorum yok: