ARANAN SULTANA SONUNDA ULAŞILABİLDİ!

Televizyonun eğitici yönü hep tartışmalıdır. Televizyondan bir şey öğrenilebilir mi ya da tarih dizilerden öğrenilir mi gibi. Üzerine ben de bir şey ekleyeyim; televizyondan bir şey öğreneyim derken o bizden neler götürüyor bu da göz önünde bulundurulmalı.

Evet, televizyonun ilgi ve eğitim alanımızda olmayan konularda bize bir şeyler kattığı doğrudur. Örneğin O Ses Türkiye izleye izleye “detone” sesleri hemen ayırabiliyoruz da henüz “pesleri” anlama aşamasına gelemedik maalesef. Önümüzdeki yirmi sezonun sonunda o aşamaya geleceğiz inşallah.

Aynı şey oyunculuk için de geçerli. Seyrede seyrede iyi oyunculukları da anlamaya başladık. Zaten bu yazının amacı da bu; eleştirmen olmadığımıza göre, bir izleyici olarak yapımcılara ve oyunculara bir geri dönüş sağlamak. Eğer sesimizi duyan olursa tabi.

Efendim, Muhteşem Yüzyıl ilk başladığında Kanuni rolünde Halit Ergenç ve Hürrem rolünde de Meryem Uzerli gibi güçlü oyuncularla başladı. Ki dizide ağırlık bu kişiler üzerindeydi. Yanına Nebahat Çehre de eklenince dizi çok yüksekten başladı ve bizi de kendine çekti. Hele Sümbül Ağa, tam anlamıyla ikramiye oldu bize.

Doğal olarak Muhteşem Yüzyıl Kösem dizisi de bu beklentiyle başladı. Burada merkezde Kösem Sultan olduğu için bu rolü oynayacak oyuncudan beklentilerimiz de bir hayli yüksekti. Kösem’in gençlik yıllarını canlandıran oyuncunun performansı fena değildi ancak Beren Saat tam bir hayal kırıklığı oldu. Dizide güçlü bir karakter olan Safiye Sultanı canlandıran Hülya Avşar da.

Bundan dolayı mı bilmem bu sene Kösem Sultanı Nurgül Yeşilçay canlandırmaya başladı. İlk bölümde biraz tutuktu ve ben “keşke Kösem’i ilk canlandıran kız devam etseydi,  hiç değişmeseydi” diye düşünmeye başlamışken Yeşilçay sonradan açıldı ve giderek tam anlamıyla bir sultan, hem de Kösem Sultan olmaya başladı. Aranan sultana nihayet ulaşıldı, kısacası.

Tabi bunlar benim görüşlerim. Ancak etrafımda bu diziyle ilgili duyduklarım, dizinin ilk zamanlardaki gibi gündemde olamaması da yapımcıları uyarmaya yetmiştir umarım.

Bilinsin ki, “gelen ağam giden paşam” sözü sultanlar için geçerli değildir. Gelen sultanın da gideni aratmaması gerekir.

Benden söylemesi.


Hiç yorum yok: