FİLOZOFLUK HALLERİ!


Geçen tv’de “başarılı insan yalnız insandır” diyor.
O zaman a-sosyal insanları nereye koyacağız?
İnsanoğlunun her kötüye iyi bir kılıf bulma yeteneğine hayran olmamak elde değil.
Yalnızsın ama a-sosyal değil başarılısın.
Hiçbir şey üretemiyorsun ama tembel değil kuluçkadasın.
Kötü bir şey yapmışsın, ama suç başkalarında.
Onlar hak etti.
Ama şurası gerçek ki; yaşamda ne kadar çok şeye sahipsen o kadar çok sorunun var.
Yaşamında ne kadar çok insan var, o kadar çatışman var.
Oysa yaşam, (ne kadar çok şey varsa, ne kadar çok insan varsa) oraya doğru akıyor.
O halde duraklama ve gerilemenin bahaneleri mi bunlar?
Herkesin daha çok soruna, daha çok çatışmaya doğru gitmesi mantıklı mı?
Yoksa başarısızlığın hayatı tersine algılaması mı bu?
Belki de boşlukta gezinip duran bir zihnin doğal eylemleri mi bunlar?
Ya da sürekli muhasebe?
Aktifinde neler var, pasifinde neler var?
O halde tek gerçek, yaşamın bir denge olduğu mu doğru olan?
Aktifin ne kadar artıyorsa pasifin de o kadar artıyor.

Hiç yorum yok: