ŞÜPHEDEN ŞÜPHEYE DÜŞTÜM!



Ben gazetelerin yalancısıyım. Kadın, “kocam hiç çalışmıyor, sürekli evde bilgisayarda oyun oynuyor. Boşanmak istiyorum, ayrıca on bin dolar da aylık nafaka istiyorum” diyor.

Çalışmayan bir kocadan on bin dolar nafaka talep edildiğine göre koca varlıklı anlaşılan.

Hayır, zenginin parasının züğürdün çenesini yorması değil mesele. Sadece merak. Çünkü koca bir eski başbakan/cumhurbaşkanı oğlu.

Rahmetli, çocuklarından birine çalışmadan on bin dolar nafaka ödeyecek kadar miras bırakmış anlaşılan.

Kızını desen anlatmaya gerek yok. Jaguar kelimesini n bir hayvan ismi yerine bir araba markası ile anılır hale gelmesine yol açmış hatta bu olaya ait bir parti kurulması nedeniyle bence tarihe geçmiş biri.

Eşi ise genelde magazin figürleri ile gezmesi-eğlenmesi ile anılıyor.

Büyük oğul için “Cem Uzan’ın eski ortağı” demek yeterli sanırım. Sadece şu kadarını hatırlayalım, Cem Uzan bir başbakanın oğlu ile ortak olmasa ortada anayasa-kanun-tüzük-yönetmelik ve de RTÜK yokken star1 diye bir televizyon kurabilir miydi?

Hatırladığım kadarıyla çocuklar babalarının vefatından sonra reddi miras da yapmışlardı.

Bütün bunları anlatmamın nedeni merak. Malum bugünlerde babaları olan eski cumhurbaşkanının ölümü ile ilgili zehirlenme iddiaları ortalıkta dolaşıyor. Aile de bununla ilgili şüphelerini dile getiriyor.

Aslında, sayın cumhurbaşkanı vefat ettikten sonra aile, elindeki saç örnekleri ile savcılığa müracaat ederek şüphelerini dile getirseler sorun yoktu. Savcılık da o saç tellerini inceleterek bir şekilde olayı araştırabilirdi. Diyelim ki o zaman olay kapatıldı şimdi tekrar araştırılmasını isteyebilirlerdi.

Olaydan 19 yıl sonra, ailenin elindeki saç telleri incelenmeden mezarı açtırıp daha rapor çıkmadan zehirlenme manşetleri atılması insanı şüpheye düşürüyor. Ya aile paraya sıkıştı devletten tazminat alma peşindeler ya da Ergenekon Sanıklarının üzerine yeni bir suç daha yıkılmaya çalışılıyor?

Tabi ki bizler vatandaş olarak, bilmemize izin verilen gazetelerden okuduğumuz ve televizyonda seyrettiğimiz kısıtlı bilgilerle bu soruları soruyoruz. Gerçeği bir gün tarih bize söyleyecektir umarım. 

Hiç yorum yok: