Hasip Kaplan, katıldığı bir televizyon programında, cebinden (alırken
onuruna dokunmayan) paraları çıkararak, “bu para onuruma dokunuyor” demiş.
Eskiden okulda Kürtçe konuşandan para alınıyormuş. Şimdi de Kürtçe Eğitim
paralıymış, onu protesto ediyormuş.
Ben bu konuyu şimdi tartışmaktan yana değilim. Zira insanların anadilde
eğitim alma hakkı bulunduğunu kabul etmekle birlikte, eğitimin asıl dilini
çocuklara iyi bir gelecek sağlama kaygısının belirlediği kanısındayım. Bugün
milyonlarca insanın, çocukları anadili dışında eğitim görsün diye katlandıkları
fedakarlıklar bunun delilidir.
Ben sadece Kürtçe eğitim almış bir çocuğun, ayrı devlet istenmiyorsa,
sadece bu eğitimi ile iyi bir geleceği olacağını sanmam. Bu velilerin bir
tercihidir, kendileri bilir.
Benim dikkatimi çeken, Hasip Kaplan’ın olası anadilde paralı eğitime
karşı gösterdiği tavır ve seçtiği kelimelerdir. Daha bu okullar açılmadığına ve
hangi parayla tahsilat yapılacağı belli olmadığına göre söyleminin altında
başka şeyler aramak gerektiği kanısındayım. Yani okul ücretleri dolar üzerinden
tahsil edilirse “bu dolar onuruma dokunuyor” da diyebilecek midir merak
ediyorum.
Benim de bu ülkede parasal konularda hoşuma gitmeyen, haksız ödediğim
paralar olmuştur ama asla paranın kendisi onuruma dokunmamıştır.
BDP’nin “aldıkça isteyen” tavrı göz önüne alındığında, acaba diyorum andımızın
kalkmasından sonra sıra Türk Lirasındaki “Türk” kelimesine mi geliyor. Kaplan’ın
onuruna dokunan o olmasın?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder