Benden genç bir meslektaşım var: Enver Eşref Şahin. Kendisiyle her
seferinde normal başlayan sohbetimiz, benim neredeyse “ordular ilk hedefiniz Akdeniz’dir,
ileri” diyecek kıvama gelmemle sona erer.
Nedeni, etkin bir dinleyicidir kendisi. Dinlerken yüzünde oluşan
mimikler ve sorduğu sorularla size kendinize boş konuşmadığınızı hissettirir.
Bunu hissettikçe de bir türlü gün yüzüne çıkmaya cesaret edemeyen “ürkek
fikirler” ağzınızdan bir bir dökülmeye başlar.
Bugün yazdıklarımın çoğu, bu arkadaş sayesinde ortaya çıkmış ürkek
fikirlerden kaynaklanır ve beslenir.
Tabi ki burada iki yazı yazdım diye yazmak konusunda ahkam kesmek değil
niyetim. Kendi maceramı anlatıyorum sadece ve yazmak için okumak kadar
içimizdeki “ürkek fikirlerin” ortaya çıkmasını sağlayacak “etkin dinleyicilere”
de ihtiyaç olduğu kanaatindeyim naçizane.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder