Efendim bugünlerde üzerinize afiyet keyifsizim. Hiç şikayetim olmadığı
halde bir sağlık kontrolüne gideyim, dedim. Gitmez olaydım. Zira bir şey sormazsanız
iyisiniz, sorarsanız da alacağınız cevap hiç belli olmuyor.
Nitekim ben geçen hafta güle oynaya gezerken şu an kolumda bir tansiyon
ölçer bağlı. Belimde de bir alet ve de onların hortumları. Habire kolumu sıkıp
ölçüm yapıyor. Nedeni tetkik ve tahliller sonucu kalbimde büyüme meydana
gelmiş. Üzerine de bugün yaşıtım, meslektaşım ve devre arkadaşımın kalp
krizinden ölüm haberini aldım.
Tam bu olumsuz haberlere canımı sıkmışken birden aklıma bir fikir
geldi. Malum, karşı cinsler birbirlerine hislerini söylerler ancak
karşısındakini ne yapsa inandıramazlar. Delili ispatı yoktur çünkü bunun.
Duygular, ispattan çok beyana tabidir çünkü.
Düşündüm de, madem bütün tetkikler kalbimin büyüdüğünü söylüyor ve mademki
bunca zaman karşı cinse “kalbim senin için atıyor” demişim ve inandıramamışım.
Ve mademki bunca zaman söylediğim sözler, yazdığım yazılar, aldığım tek taşlar
ve gönderdiğim çiçekler karşımdakini sevdiğime inandırmaya yetmemiş. O halde
kalbimin onun için attığını ve hatta çok atmaktan büyüdüğünü gösteren röntgen
filmlerini, ekg, kalp ultrasonu ve bir haftalık tansiyon ölçümlerini bir hediye
paketi içinde göndersem daha iyi olmaz mı?
Ne, duygular kalpten değil beyinden mi yönetiliyor? Bunca kalp üzerine söylenen
sözler, yazılan şiirler ve söylenen şarkılar boşuna mı yani?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder