Vikipedi’ye göre Hicret, Arapça kökenli olup, terketmek, ayrılmak, bir
yerden başka bir yere göç etmek" demekmiş.
Yine Vikipedi’ye göre, Genel anlam ve kullanımda hicret, bir İslam dini
kavramı olarak, herhangi bir Müslüman birey veya topluluğun, inançları
(Müslüman oluşları) yüzünden baskı gördükleri bir yerden başka bir yere göç
etmesine verilen isimmiş.
Bugün İtalya’dan gelen “tekne faciası: 50 ölü” haberi üzerine kafamda
bir şimşek çaktı: Müslümanlar yine hicret ediyor.
Zira bugün ve bu hafta meydana gelen tekne facialarında veya
konteynerlerde kaçak yollardan Avrupa’ya geçmeye çalışan insanların büyük bir
bölümü Müslüman. Kaçak geçmeye çalışıyorlar zira kapılar kapalı. Açılsa belki
de gidenleri değil kalanları saymak daha pratik olacak bazı ülkelerde.
Bu hicretin ilkinden en önemli farkı, hicret edenlerin Müslüman
oldukları için gördükleri baskı değil. Bu sefer “ezan sesinin olduğu yerden çan
sesinin olduğu yere” bir hicret söz konusu.
Yani büyük ölçüde dini sebepler değil başka sebeplerden. Fakat tamamen
ekonomik de değil neden. Gelişmişlik, adalet, temizlik, istikrar belki. Benim
dikkatimi çeken ise insanların aradıklarını ezan sesinin hakim olduğu yerde
bulamayıp çan sesinin hakim olduğu yerde olduğunu düşünmeleri ve oraya ulaşmak
için ölümü göze alacak kadar gitmeye istekli olmaları.
Ulema ne diyor bu yeni hicrete?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder