Audi şirketi, zırhlı araçlarına bu ismi vermeyi düşündü mü bilmiyoruz
ancak Türk insanı verdi bile. Bu çok beğendiğim deyim kime ait bilmiyorum ancak
Facebook’ta Ümit Özdağ’ın bir paylaşımında geçiyor:
-İlker Başbuğ'a ağırlaştırılmış müebbet. "Muhtıra veren"
Yaşar Büyükanıt'a ağırlaştırılmış Audi.
Sade vatandaşlar olarak, bize sunulan kısıtlı belki de yönlendirme
amaçlı bilgilerle yaşanan olayları anlamaya çalışıyoruz. Sayın Özdağ da
hepimizin aklından geçen bir soruyu sormuş. Umarım yanıtını bulabilir.
Ben, sadece yaşadığımız döneme ışık tutan bu güzel söz yabana gitmesin
istedim. Fakat benim de aklıma takılan bir husus var. Hazır fırsattan istifade
ben de onu sorayım.
Balyoz Davasının Yargıtay’dan onanmış kararında, MHP’den milletvekili
seçilen Engin Alan’ın diğer sanıklarla
birlikte aynı cezaya çarptırıldığı görülüyor. Benim de buna itirazım var.
Darbe ne demek, parlamenter sistemi ve demokrasiyi güç kullanarak
ortadan kaldırmak veya işlemez hale getirmek demek.
Diyelim ki paşa diğer sanıklar gibi darbeye teşebbüs etti ve
başaramadı. Bu nedenle de yargılanıyor. Peki, bu arada ne yaptı paşa? Seçimlerde
aday olarak milletvekili seçildi. Tutuklu olmasa ant içip görevine bile başlayacaktı.
Kısacası, “paşanın en son iradesi, demokrasiye ve parlamenter sisteme bağlılık”
olarak değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum.
Yani, paşa darbeye teşebbüs ettiyse bile sonradan milletvekili
seçilerek bu davranışıyla pişmanlık göstermiş durumdadır. O nedenle de hakkında
pişmanlık hükümleri uygulanmalı ve diğer sanıklarla aynı cezayı almamalıydı
diye düşünüyorum naçizane.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder