Evlilik kurumunun yanlış olduğunu düşünenlerden değilim. Daha geniş
anlamda da kurumların değil onu oluşturan insanların yanlışları olduğu
kanısındayım.
Etrafımızdaki evliliklerde yaşanan sorunlara derinliğine baktığımızda,
hepsinde o kurumu oluşturan insanların
yanlışları ile karşılaşmaktayız. Kişilerin kendi hatalarını düşünmek yerine
suçu evlilik kurumuna atmalarını kolaycılık ve sorumluluktan kaçma olarak
görüyorum.
Esasen bizim toplumumuz hatta belki de insanlık, evlilik kurumuna göre
dizayn edilmiş durumdadır. Diğer canlılarda da benzer bir durumla karşı
karşıyayız. Galiba onun için deniyor “Allah insanı çift yaratmıştır” diye.
Sanılanın aksine evli insanın bekara göre daha özgür olduğunu
düşünüyorum. Hele de kadınlar için. Yıllar önce bir arkadaşım evlilik kurumuna
karşı olduğunu, kız arkadaşı ile evlenmeyeceklerini, birlikte yaşayacaklarını
söylemişti. Ancak birkaç yıl dayanabildiler toplumsal baskıya. Şimdi boylarında
çocukları var.
Buna rağmen birçok insan ya evlenmeyi başaramamakta ya da
sürdürememektedir. Bir bayan şarkıcımız ise en son beşinci evliliğini yapmış
durumdadır ve nasıl beceriyorsa evlendiği erkekler de hep ülkemizin en zengin
en yakışıklı erkekleri.
Geçen gün İstanbul’da yaşayan güzelliği ile baş döndüren kız arkadaşım,
güzel bir mesaj yazmış:
-20 Milyonluk bir şehirde doğum günümü yine yalnız kutlamayı başardım!
Bence de büyük başarı. 20 Milyonluk bir şehirde, 76 milyonluk bir
ülkede ve hatta 5 milyarlık bir dünyada bunların yarısı kadar mevcut karşı
cinsten bunca güzelliğine rağmen eşini bulamamak.
Evet, Allah insanı çift yaratmıştır. Ben de buna inanıyorum. Yani her
insanın çifti, dünyada bir yerde yaşamaktadır. Ya algılarımızı açık tutarak ya
da arayarak onu bulmak durumundayız.
Ya da olmadı verelim bir ilan:
-Çiftimi kaybettim, bulanların insaniyet namına…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder