Çalıkuşu Romanı, bende derin izler bırakmış bir kitaptır. Yönetmenler
arasında Çağan Irmak’ı da görünce “dizi seyretmeme/yazmama” kararımı bir kenara
bıraktım ve Çalıkuşu dizisini baştan sona izledim.
Bir defa, dizinin Yaprak Dökümü ve Aşkı Memnu gibi günümüze uyarlanmamış
olması güzel. Cep telefonu ile konuşan bir Feride hiç de hoş olmazdı herhalde.
İkincisi, senaryoyu çok güçlü buldum. Annesini kaybetmiş bir çocuğun
duyguları ve ölüm olayına bakışı çok güzel anlatılmış.
Üçüncüsü, dizilerde çok sık gördüğümüz belki de uzatmaktan kaynaklanan
mantık hataları ve oyuncularda gereksiz abartıya rastlamadım. Kısacası gözümü
tırmalayan bir sahne olmadı. (Evin kendi kızının üvey çocuk muamelesi görmesi
biraz tırmaladı ama rahatsız etmedi)
Dördüncüsü ve sonuncusu, dizi akıcı ve sürükleyici. Zamanın nasıl
geçtiğini anlayamadım.
Sonuç olarak Çalıkuşu dizisinin ilk bölümü çok beğendim.İzleyicinin
ilgisini çekmek, seyirciyi diziye bağlamak için bütün dizilerin ilk
bölümlerinin güzel olduğunu bilerek
söyleyeyim ki, bu Çalıkuşu izlenir. Fakat hikaye bittiğinde dizi de bitmeli
tadında bırakılmalı, derim.
Umarım diğer dizilerde olduğu gibi rating uğruna gereksiz uzatmalar,
senaryoda saç baş yolduran mantık hataları ve abartılar olmaz ve Salı akşamlarımızın
keyfi kaçmaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder