Geçenlere kedilere olan düşkünlüğü ile bildiğimiz bir arkadaşın profilinde
çok güzel bir çita fotoğrafı görünce telaşa kapıldım ve hemen aradım:
-Çita güzel hayvan da beslemeyi düşünmüyorsun umarım!
-Güzel değil mi ama? Evim küçük olduğu için onu besleyemem ama vahşi
kedi beslemeyi düşünüyorum!
Eyvah, nereye varacak bu hayvan sevgisi böyle? Geçenlerde “Kanada’da
bir petshoptan kaçan pitonun iki çocuğu boğduğu” haberini okumuştuk.
Birkaç yıl önce de bir doblonun arkasında görülen aslan polis
ekiplerince yakalanmış ve hayvanat bahçesine teslim edilmişti. Sahibi de isyan
ediyordu:
-Sevdiğimiz hayvanı besleyemeyecek miyiz bu ülkede?
Arada yurda sokulmak isterken gümrükte yakalanan timsah yavrularının
yakalanmayanlarından birine bir parkta rastlamak en büyük korkumdur.
Gümrüklerimizin kevgire dönmüşlüğünü göz önüne alırsak olmayacak şey de değil
yani.
Evet, sevgi güzel bir duygu. Hayvan sevgisi de, doğa sevgisi de en az insan
sevgisi kadar önemli ve her insanda bulunmalı. Ancak sevgiyi gösterirken aşırıya
kaçmamak, sevgiyi hayvanlara eziyet haline getirmemek, onları bir eşya haline getirip doğal ortamlarından ve ana-babalarından ayırmamak ve de bilinci de göz ardı etmemek lazım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder