-Bana da bir tam kolon sayısal oynar mısın?
-Ne sayısalı beyim, senin sayısal kapıda!
Kapıda denilen, yeni aldığım cipe benzeyen ama bir yerli arabadan ucuz
bir araba. Bunu bana söyleyen, arabamı çok beğenmiş beni de çok zengin sanıyor.
O nedenle diyor ki:
-Senin böyle araban var, sayısalı biz oynayalım da bizim de böyle
arabamız olsun.
Bir başka gün ise uzun bir yolculuktan sonra otobüsümüz garaja giriyor.
Bir saat sonra tekrar geriye dönecek olan şoför muavine:
-Aman sayısal oynamayı unutmayalım. Çıkar da kurtuluruz belki bu
hayattan!
Bizim için yolun bitmesi, kavuşma hiç olmazsa dinlenme demekti. Şoför
ve muavin için ise bir saat sonra tekrar geriye gideceklerine göre bir duraktı
sadece. Firmanın seçtiği yerlerde yenilen yemekler, otobüs koltuğunda birkaç saatlik
uyumalarla geçen bir hayat.
Bunları düşününce utandım cebimdeki sayısal kuponundan. Benden çok daha
ihtiyacı olanlar vardı. Onların hakkını yemeye hakkım yoktu.
Şimdi aradan yıllar geçti. Tabi ki oynamayı bırakmadım. Sadece geçen
zamanda hep benden daha çok ihtiyacı olanlar düşüncesiyle oynadım sayısalı.
Evet, bugün büyük bir devir var süper lotoda. Küçük de olsa bir evim,
geleceği garantiye alınamamış bir oğlum, gerçekleşmemiş bir sürü hayalim var.
Geçen sürede arabam da eskidi. Ne dersiniz sayısal oynamaya hakkım var mı
artık?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder