Bir gün bir arkadaşla aramızda bir sorun çıktı. Bir süre sonra da konuşup
sorunu aramızda hallettik. Arkadaş:
-Hata yapma hakkımı kullandım!
-Sana bu hakkı kim verdi ki?
Arkadaşımın samimi bir şekilde söylediği şey aslında bir gerçek ancak
ifade edilmemiş, söylenmemiş, itiraf edilmeyen bir gerçek. Bazı insanlar
başkalarına göre hata üzerine hata yapıyorlar ve yapmaya da devam ediyorlar. Açıkça
söylemeseler de aslında bir haklarını kullandıklarını sanıyorlar; hata yapma
hakkı.
Bu hakkı kimin verdiği ve ne kadar verdiği belli olmamakla birlikte kullanıyorlar.
Aslında bu verilmiş bir hak değil asla. Karşısındakinin sabrı ve dayanma gücüyle
orantılı bir şey bu fakat bunu hak olarak algılıyorlar.
Örneğin benim insanlarla ilişkilerimde uyarı yoktur. Karşıdakinin
hatası ya da olumsuzluklarına dayanabildiğim kadar dayanırım sonra aniden
ilişkimi bitiririm ve bir daha da geri dönmem. Bazıları bunun haksızlık
olduğunu en azından bir uyarı yapılması gerektiğini söylüyorlar. Aslında bu
benim çok bilinçli bir tercihim ya da bilerek yaptığım bir şey değil. Düşündüğü
her şey hemen yüzüne yansıyan biri olduğum için karşımdaki kör değilse zaten
anlıyor hoşlanmadığımı. Sadece sabrımın sonuna kadar ısrarcı olanlar
yararlanıyor ilişkimi kesme hakkından.
Evet, hata yapma hakkını kullananlar:
-Size bu hakkı kim verdi ki?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder